Nasreddin Hoca bir gün ormanda gezerken bir arkadaşına rastlamış. Arkadaşı Hoca’ya:- “Hocam, şimdi şuradan bir ayı çıkıp gelse ne yaparsın?” diye sormuş. Hoca:- “Ayıya birkaç taş atarım” demiş. Adam:- “Varsayalım ki yerde taş...

Ormanda, aslan ve tilki her gün tavşanı niye şapka giymedin diye pataklayıp duruyorlar. Bunu o kadar çok yapıyorlar ki, günün birinde sıkılıyorlar. Artık bir değişiklik yapalım diye düşünüyorlar. Tilki bir öneride bulunuyor:   -...

Nasreddin Hoca bir adamla yolda giderlerken bir sipahiye rastlarlar. Sipahi, Hoca'nın yol arkadaşına, uzak bir köye kılavuzluk etmesini emreder. Adam, "Ben filan beyin kuluyum" deyip bu angaryadan yakasını kurtarır. Sipahi bu sefer Hoca'ya buyurur. Hoca'nın, "Ben de Allah'ın...

- “Bizim sirkteki Aslan üçtür ipte yürüyen cambazlarımızı yiyip duruyor.” - “Aa? Hadi ya? Neden?”- “Manyak televizyonda mı gördü anlayamadık, verdiğimiz yemekleri beğenmiyor, ‘dengeli beslenmem lazım’ diye...

Sivrisinekleri anlamıyorum.   Direk gel, sok ve git kardeşim!   Kulağıma eğilip de “Nasıl soktum ama, hahah...” şeklinde vızıldamaya ne gerek var?

Köylünün biri, diğerinin kuzusunu çalmış, kesip yemiş. O da O’nun keçisini aşırmış, kesip yemiş.Nasreddin Hoca olayı incelediğinde kimin ne yaptığını fark etmiş.Olayın kahramanları bir gün çayhanede oturuyorlarken, keçinin...

Nasreddin Hoca’yı, “Ramazan Bayramı”ndan “Kurban Bayramı”na kadar bir köyde imamlık yapmak üzere, iki öküz bedel karşılığında razı etmişler. “Bize vakit namazlarını, teravihleri kıldır. Vaaz et” demişler.Ramazan ayı...

Tilki ormanda gezerken bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür. Açtır, ancak yine de şüphelenir bu işten, kontrol etmeye başlar ve bu işte bir anormallik olduğu içine doğar.   Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. Avcılar tuzak...

Hoca bir aralar turşuculuğa başlamış. Bir turşucunun merkebini ve eşyasını turşularıyla beraber satın almış. Hayvan, alışık olduğu şekilde, turşu alan evlerin önüne geldikçe ve kalabalık sokak aralarına eriştiğinde Hoca'nın "Turşu" diye bağırmasına...

Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif’i küçük düşürmek ister:   “Affedersiniz, siz veteriner misiniz?”   Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış:   “Evet, bir yeriniz mi...