02.11.2012 / Kayıp Türkler
“Atlas Dergisi” Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek ve fotoğrafçı Selcen Küçüküstel, Moğolistan’ın Kuzey sınırındaki “Sayan Dağları” yamaçlarında yaşayan ve Türkçe konuşan “Dukha” adlı toplulukla 2 ay geçirdiler.
Belgesel Hazırladılar
Yüksek ve Küçüküstel, dünyada benzeri olmayan özellikleriyle Türklerin en saf, en eski sırlarına sahip olduğunu belirttikleri “Dukha”lar’ın çadırına konuk oldular. “Dukha”ları inceleyen Özcan Yüksek ve Selcen Küçüküstel, “Dukha Halkı Kayıp Türkler” adlı belgesel hazırladılar. Belgeselin tanıtımı bugün İstanbul’da gerçekleşti. “Dukha”lar için dünyadaki insanlardan çok farklı yaşadıklarını söyleyen Özcan Yüksek, “Tarih öncesini yaşayan ve bizimle aynı dili konuşan bir toplumla karşı karşıyayız” dedi. Yüksek, “Bundan 10 bin yıl önce insanların yaşadığı şekilde yaşıyorlar. Herşeyi ortaklaşa paylaşıyorlar. Aralarında eşitlikçi ilişkiler var. Suç işlemiyorlar. Kadın erkekten ya da erkek kadından üstün değil. Ren geyikleriyle birlikte onların vahşi göç yollarında onlarla birlikte dolaşıyorlar” şeklinde konuştu.
“Yeditepe Üniversitesi Kültürel Antropoloji Bölümü” yüksek lisans öğrencisi olan Selcen Küçüküstel de “Dukha”larla çok çabuk anlaştığını bir hafta içinde günlük düzeyde konuşabilecek duruma geldiklerini söyledi. Küçüküstel, “Dukha”ların Türkçe kökenli bir dil konuştuklarını ve dillerinin kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
“Dukha”lar Hakkında
Moğolistan’a Tuva’dan gelen, avlarını paylaşan, ormanlardan yemiş toplayan, doğayla uyumlu ortaklaşmacı bir toplum olan “Dukha”lar, “Sayan Dağları”nda yaşayan ve nesli hızla tükenen Ren geyikleriyle birlikte göçebe olarak yaşıyor. Ren geyiklerinin sütü ve peyniriyle, topladıkları yaban yemişleriyle beslenen bu topluluğun Türk dilini konuşması dikkat çekiyor. Şaman inançlarını sürdüren “Dukha”lar, doğa ile çok özel ilişkiler içindeler. Kirlenmesin diye nehirlerde ellerini bile yıkamıyorlar.
Gazete Vatan - 02.11.2012, Cuma
02.11.2012