07.02.2015 / 'Kuito'ya Vize Bilimsel Değil


4 saatlik incelemenin ardından verilen izin çevre mühendisleri ve bilim adamlarının tepkisine neden oldu. Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül, “Böyle analiz olmaz, bilime aykırı” dedi. “Çevre Mühendisleri Odası” suç duyurusunda bulundu.

Kuito 

Söküm yapılmak üzere Angola’dan İzmir’in Aliağa ilçesine getirilen “Kuito” adlı gemi, söküm tesislerine çekildi. Çevre örgütlerinin “radyasyon” itirazlarına karşılık “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” yetkilileri, ölçümlerin sınırların altında çıktığını bildirdi. 50 bin ton ağırlığındaki gemi, yaklaşık iki yılda 150 işçi tarafından sökülecek. “Ege Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü” öğretim elemanı Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül’e göre, “Kuito” vizesi yeterince inceleme yapılmadan çıktı.

 

Küçükgül, “350 metre uzunluğunda, 70 metre yüksekliğinde, 40 metre eninde, onlarca tankı, binlerce metre boruları ve içindeki petrol yüklü depoları deniz dibinde 18 metre payı olan bir geminin raporu bir günde sonuçlandırılamaz. Sonuç en az bir hafta sürer. Bir parça numune almışlar. Geminin neresinden aldınız, başından mı tepeden mi, dibinden mi? Böyle analiz, araştırma olmaz. Bu bilime aykırı” dedi.

 

“TAEK Yetki Veremez”

 

“Çevre Mühendisleri Odası” da paralel bir açıklama yaptı. “Çevre Mühendisleri Odası” Genel Başkanı Baran Bozoğlu, suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek şöyle konuştu: “Açıklanan rapor baştan sona eksiklerle dolu. Raporda ölçüm parametresi olarak radyan yazılmış. Ancak bu röntgen olmalıydı. 4 saatte nasıl inceleme yapılabildi? Bu incelemeyi ‘TAEK’ yapsın demiştik. Bakanlık da açıklamasında ‘TAEK’ ve ‘AFAD’ın yapacağını söylemişti. Ancak bu incelemeyi özel ve yetkili olmayan bir şirket yaptı. Radyasyon ölçümü yapan firmanın ‘TAEK’ten yetki aldığı açıklandı. Ancak ‘TAEK’ hiçbir kuruma inceleme konusunda yetki veremez. Bu incelemeyi ‘TAEK’in kendi yetkililerinin yapması gerekirdi.”

 

“Nesilleri Etkiler”

 

Dr. Enver Yaser Küçükgül, geminin sökümünün çevreye ve insan sağlığına vereceği zararı şu sözlerle anlattı: “Denize, toprağa ve havaya yapılan boşaltma ve emisyonlar, tortular şiddetli ve uzun vadeli kirliliğe sebep olur. Zehirlerin çevreye girmesini önleyecek korumanın eksikliği ciddi bir tehlike. Sökümden önce gemideki hazırlıklarla ilgili yol gösterici normların bulunmaması nedeniyle hem işçiler hem de çevre PCB, ağır metaller ve asbest gibi zararlı ve kanserojen maddelerle karşılaşır. Bu maddelere sürekli maruz kalmanın, uzun vadedeki etkilerinin sağlığa etkileri çok büyüktür ve gelecek nesilleri bile etkiler. 40 yıldır faaliyette bulunan gemi söküm tesislerinde yapılan bu işlemler sonucu denize, toprağa, havaya yüzbinlerce farklı kimyasal maddelerden tonlarcası yayılarak çevreye dağılmıştır. Ancak çevre bilincinin geldiği düzey açısından böylesi tehlikeli ve zararlı madde içeren bu söküm işleminin getirisi olan karın, çevreye verilen zararları gideremeyeceği açıktır.”

 

Asbest Nedir?

 

Asbest ya da amyant; ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda kanserojen bir mineraldir. 3 binden fazla kullanım alanı olan asbestten, özellikle gemi, uçak, otomobil sanayisinde, makine yapımlarında yağlayıcı madde ve sızdırmazlık elemanı olarak, inşaat sektöründe, ısı ve ses yalıtımında yaygın olarak yararlanılmıştır. Solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açar. Akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi hastalıklara da neden olur. “Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı”nın (IARC), kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, “kesin kanserojen” tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırılmıştır.

 

Aydınlık Gazetesi - 07.02.2015, Cumartesi (Hayati Özcan)