10.01.2019 / Ambalajlı Sulardaki Büyük Tehlike: Resmen Zehir


“Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü”nden 4 akademisyenin gerçekleştirdiği analiz çalışması kapsamında 43 farklı markanın içme suyu örneği üzerinde 16 farklı ağır metalin analiz işlemi gerçekleştirildi.
Ambalajlı Sular Resmen Zehir
Su örnekleri içerisinde tespit edilen en yüksek ağır metal konsantrasyonları baryum, kurşun, stronsiyum oldu. Sularda en yüksek oran olarak baryumda 366.08, kurşunda 0.80 ve stronsiyumda ise 6.01 ppB oranları ölçüldü. İçme suyu yoluyla maruz kalma dozunun baryum için en fazla 0.004, kurşun için 0.029 ve stronisyum için de 0.0012 mikrogram olduğu belirlendi.

Kanser Riski

Araştırmada, kurşun oranlarının ambalajlı içme sularında yetişkinler için 10-6’yı aşan kanserojen indeks aralığı sergilediğine vurgu yapılarak, “Ambalajlı içme suyu tüketmenin Pb (kurşun) seviyesine göre kanserojen risk oluşturduğu gözlenmektedir. Toplum sağlığının korunması açısından uygun kontrol tedbirlerinin alınması gerekmektedir. Sularda As, Pb, Mn, Cd, Cu, Hg, Cr gibi ağır metallerin bulunması ciltte incelme, böbrek hasarı, karaciğer sirozu, sinir sisteminde ileti bozuklukları gibi sorunlara yol açabilmektedir. Toplumun bir bölümünün su ihtiyacını sağlıklı olduğuna güvenemediği için musluk suyu yerine ambalajlı sulardan karşıladığı bir gerçektir. Ambalajlanarak tüketime sunulan doğal kaynak suları ve içme sularının bakteri içermemesi kadar ağır metal bulunma durumu ve konsantrasyonu da önem arz etmektedir” ifadelerine yer verildi.

“Kimya Mühendisleri Odası” Başkanı Dr. Ali Uğurlu, “Tespit edilen en yüksek baryum oranı korkutucu. Kurşun miktarı 0.010’un altında olması gerek, ancak 8 katı çıkmış. Araştırma sonuçlarına göre bazı içme suları dördüncü derece su kalitesinde. Böyle bir ürün ancak banyoda kullanılır. Baryum (Ba), kurşun (Pb) ve stronsiyum (Sr) ağır metallerdir. Bu ağır metallarin kansorejen etkileri var. Bazı organlarda birikme, mutasyon, dejenerasyon etkileri söz konusu olabilir. Çünkü bu metaller vücutta birikme yapabiliyor. Ambalajlı su sektöründe korkunç derece denetimsizlik var. Standart dışı firmaların ruhsatları iptal edilmeli” ifadelerini kullandı.

Çevresel Faktörler

“Milliyet”te yer alan araştırmada şu bilgilere yer verildi: “Sudaki kirliliğin çoğu kimyasal kaynaklı. Sanayi atıkları, tarımsal ilaç atıkları, petrol su kimyasında önemli değişiklikler yapmaktadır. Ayrıca doğal sular mineral, cevher ve kayaçlarda etkileşim yoluyla ayrışmalara ve bu şekilde metallerin suya karışmasına sebep olabilirler. İçme suları da bu kaynaklardan temin edildiğinden kimyasal bileşimleri sürekli değişir.”

Aydınlık Gazetesi - 10.01.2019, Perşembe