18.07.2019 / Melahat Teyze HES Nöbetine Başladı


Fındıklı’da doğal sit alanı “Çağlayan Vadisi”nde bir kez daha HES süreci başladı. Bölge halkı, daha önce vadide kurulmak istenen HES projelerine karşı büyük mücadele yürütmüş, yargı projeleri iptal etmişti. “Derelerin anası” lakabıyla tanınan Melahat Alişan, derenin başında nöbet tutuyor.
Alişan, Melahat
Rize’nin Fındıklı ilçesinde doğal sit alanı “Çağlayan Vadisi”nde hidroelektrik santral (HES) yapımı için başlatılan “Çevresel Etki Değerlendirme” (ÇED) süreci tepkiye neden oldu. Bölge halkı, mücadele edeceğini ilan etti.

İlçede “Derelerin anası” lakabıyla tanınan 78 yaşındaki Melahat Alişan, “Bu derelere iyi bakalım, yazıktır” dedi.

Tarihi ahşap evleri, kemer köprüleri ve zengin bitki örtüsüne sahip Fındıklı ilçesi “Çağlayan Vadisi”, “Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu”nca 2008 yılında 1’inci derecede doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alındı. Vadide yapılmak istenen HES projeleri de verilen hukuk ve çevre mücadeleleri ile iptal edildi.

Vadide yeni bir HES projesi için ÇED süreci başlatıldı. 14 bin metrekarelik ormanlık alan içerisine yapılması planlanan proje için halkın görüşünü başvurulacak.

“Bu Derenin Kenarında Doğdum”

Daha önce Fındıklı’ya gelen enerji şirketi temsilcilerinin önünü kesmek için yere yatan ve “Derelerin anası” adıyla anılan Melahat Alişan mücadelesini sürdürüyor. Gününü vadide geçiren, dere kenarlarında nöbet tutan Alişan, vadiden yaz-kış bir an olsun ayrılmıyor. Annesinin sancılandığı dönemde eve yetişemeyince kendisini dere kenarında doğurduğunu anlatan Melahat Alişan, doğduğu gün kendisini derede yıkadıklarını belirtti.

Derelere sevdalı olduğunu ifade eden Alişan sözlerine şöyle devam etti: “Bu derelere sevdam var. 18 yaşında evlendim. Yukarıdaki mahalleye gelin gittim. Evlendiğimde bu dere ile yattım bu dere ile kalktım. Gençliğim bu derelerde geçti. Evlendiğimin ertesi günü kocamın yanından kalkarak yine bu dereye geldim. Bu dereleri korumak için mücadele edeceğim. Bu derelere Almanya’dan, İstanbul’dan, Ankara’dan yazın insanlar gelerek doluşuyorlar, parasız yüzüyorlar. Bu derelere iyi bakalım, yazıktır. Ben bugün varım yarın toprak olacağım. Bana kar olmaz.”

“Suyumuza Dokunmasınlar”

“Fındıklı Derelerini Koruma Platformu” sözcüsü Hüseyin Acar da yöre halkının 13 yıldır derelerini HES’lere karşı koruduğunu söyledi. Acar, “HES projeleri dereleri kurutarak doğal yaşama zarar veriyor. Burası Türkiye’nin en ücra köşesindeki en küçük bir ilçesi ama mücadelesiyle, yaşamıyla, kültürüyle zengin bir yer. Atalarımız buraların değerini bilmiş, bize emanet etmişler. Biz de ihanet etmek istemiyoruz” dedi.

“Bizi Rahat Bıraksınlar”

İlçede 13 yılda yapılmak istenen 24 ayrı HES projesine karşı mücadele yürüttüklerini anlatan Acar şöyle devam etti: “Bu su bizim yaşam kaynağımız. Tarım, hayvancılıkta bu su kullanılıyor, çay üretenler bu suyu kullanıyor, insanlar derede yüzüyor. Suyumuzu bizden almasınlar. Biz kimseden bir şey istemiyoruz, kimsenin malında, servetinde gözümüz yok. Doğayı talan edince olan felaketleri görüyoruz.”

Aydınlık Gazetesi - 18.07.2019, Perşembe