19.11.2019 / Doğa Olaylarından Kaynaklanan Hasar 160 Milyar Dolar


“Howden Türkiye”, iklim değişikliğinin denizlere etkisinin ele alındığı, “Nişantaşı Üniversitesi” ve “Deniz Kültürü Derneği”nin işbirliğinde, “İMEAK Deniz Ticaret Odası”nın desteğiyle gerçekleşen “İklim Değişikliği Kurultayı”na katılım gösterdi. Kurultayda bir konuşma gerçekleştiren “Howden TMEA Denizcilik Sigortaları Hasar” Bölge Lideri Bengi Yüceer, “İklim değişiklikleri sigorta sektörünü olumsuz etkiliyor. 2018 yılı verilerine göre tabiat olaylarından kaynaklanan hasarlar 160 milyar dolara denk. Bunun hemen hemen yarısı, yani yaklaşık 80 milyar dolarlık hasar sigortalanmış risklere tekabül ediyor” dedi.
Yüceer, Bengi
“Howden Sigorta”, geçtiğimiz günlerde “Nişantaşı Üniversitesi”nde düzenlenen “İklim Değişikliği Kurultayı”na katıldı. “Howden TMEA Denizcilik Sigortaları Hasar” Bölge Lideri Bengi Yüceer, “Howden”ın bir sigorta aracı kurumu olduğunu ve denizcilik konusunda önemli bir yere sahip olduklarını belirtti.

Gemi Adamı Hastalık ve Yaralanmaları Denizcilikteki Hasarların Yüzde 30’unu Oluşturuyor

Londra’da, Singapur’da ve Hong Kong’ta bulunan denizcilik merkezlerinin yanı sıra İstanbul ve Dubai’de de deniz sigortası ekiplerinin bulunduğunu aktaran Yüceer, “Dünya genelinde ‘Howden’ olarak 15 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Sadece deniz sigortası yapan 120 arkadaşımız var” dedi.

İklim değişikliklerinin sigorta sektörünü de olumsuz etkileyeceğini belirten Yüceer, “2018 yılı verilerine göre tabiat olaylarından kaynaklanan hasarlar 160 milyar dolara denk. Bunun hemen hemen yarısı, yani yaklaşık 80 milyar dolarlık hasar sigortalanmış risklere tekabül ediyor. İnsanlar sorunlara hazırlıksız. Bu da denizcilikte yeni risklerin ortaya çıkmasına sebep olacak. Sıcaklık artışı insan sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Denizcilikte gemi adamlarının hastalık ve yaralanmaları tüm hasarlar içerisinde yüzde 30’luk bir pay alıyor. Sıcaklık dolayısıyla bu oranda daha da artış olması bekleniyor. Deniz sigortacıları, bu riskleri göz önüne alarak poliçe şartlarında henüz herhangi bir sınırlama getirmiş olmasa da, bu yüzyılın sonuna kadar sıcaklık artışı engellenemez ise sıcaklık artışının insan sağlığına olan ciddi etkileri sebebiyle, sigorta şartlarında değişiklikler yapılması da ihtimaller dahilinde” dedi.

Değişen Tarım Ürünleri Deniz Ticaretini de Etkileyecek

Kuraklık ve sel baskınlarındaki artışın da iklim değişikliğinin olumsuz sonuçları arasında yer aldığını vurgulayan Yüceer, “Tabii ki iklim değişikliğinin tek sonucu sıcaklık artışı değil. Sıcaklık dengesinin değişmesi ile kuraklık ve sel baskınlarındaki artış kendini şimdiden belli etmeye başlamış durumda. Kuraklık sebebi ile tahıl ürünlerinin ithalatında dünyanın çeşitli yerlerinde dönemsel artış olduğunu, ticaret politikalarının, vergilerin ve devlet desteklerinin dönemsel olduğunu ve yerel üretime bağlı olarak değiştiklerini biliyoruz. Değişen iklim ile beraber gelen mevsim değişikliklerinin dünya tarım ürünü profilini değiştirmesi de beklenmekte. Ilıman iklimlerde, tarım üretim mevsiminin uzaması ve değişik ürünlerin üretilmesi beklenirken, bunun aksine, tropik bölgelerde üretim azalması ve bazı ürünlerin sıcaklık nedeniyle üretilememesi ihtimali de büyüyor. Değişen tarım ürün profilinin, vergilerin ve devlet destekleri değişikliklerinin, ekonomide yaratacağı dengesizlikler dolayısıyla deniz ticaretine de etki etmesi bekleniyor. Bilinen rotaların etkilenmesi, yeni ticaret bölgelerinin açılması, bilinen bölgelerin kapanması veya deniz yoluyla taşınabilir ürünlerin korumacı politikalar ve üretim kıtlığı sebebi ile azalması mümkün” dedi.

Kuzey Kutup Rotasını Kullanan Gemi Sayısında 5 Kat Artış

Kuzey kutup buzullarının erimesinin denizcilik sektörüne yeni bir rota vereceğini dile getiren Yüceer, “Sıcaklık artışı ile Kuzey Kutup buzullarının erimesi denizcilik sektörüne yeni bir rota vermiş bulunuyor. Önümüzdeki on yıl içinde ‘Kuzey Kutup Bölgesi’ni kullanan ticari gemi sayısının 5 kat artması bekleniyor. Ancak, bu yeni rotanın yaratacağı ticari avantajların yanı sıra riskleri de oldukça büyük görünüyor. Örneğin; buzulların değişkenliği, fırtınalar ve altyapı yetersizlikleri, bu bölgedeki seyrüsefer riskini artırıyor. Bir kaza ihtimalinde; kurtarma, yardım ve kirlilik önlemlerinin yetersizliği ciddi bir sorun oluşturuyor.”

Deniz Seviyesindeki Artış Limanları da Etkileyecek

Önümüzdeki 80 yıl içerisinde deniz seviyesinin 30 ila 120 cm arasında yükselmesinin beklendiğini dile getiren Yüceer, “Kıyısal bölgelerde kayıp olması kaçınılmaz. Deniz seviyesinin yükselmesi limanlar, altyapıları ve bağlı oldukları hinterland için büyük bir tehdit oluşturuyor ama limanların ekonomiye katkısı göz önüne alındığında gerekli yatırımların yapılarak önlem alınması şart” diye konuştu.

http://ticaretgazetesi.com.tr sitesinden alınmıştır. - 19.11.2019, Salı