24.06.2019 / Bilinçsiz Üretim Zehirliyor


Tarım ilaçlarının yanlış kullanımı sebze ve meyvelerin üzerinde sağlık açısından zararlı kalıntılara neden oluyor. Uzmanlar, kooperatifler ve uzman teknik kadroyla sorunun çözülebileceği görüşünde…
Bir Tarım İlacı Uygulaması
Tezgahlarda parıldayan patlıcanlar, kıpkırmızı domatesler, bozulmayan meyveler... Bu süslü görüntünün ardındaki hayalet, tarım ilaçları... Ziraatçılar, tarım ilaçlarının yiyecekler üzerinde bıraktığı kalıntıların suyla yıkamakla geçmediğini belirtiyorlar. Dahası bu kalıntılar yeterince denetlenmiyor. Prof Dr. Cengiz Çakır ve Prof. Dr. Tayfun Özkaya, tarım ilaçlarının fazla ve zamansız kullanımına caydırıcı yaptırımlar uygulanması gerektiğine dikkat çekti.

Eğitimsizlik ve sabırsızlık bazen üreticiyi de yanıltıyor. Tarım ilaçlarının üzerinde kullanım talimatları yazıyor ancak üretici, dozu aşabiliyor. Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Cengiz Çakır, okuma yazma bilmeyen üreticiler olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Ambalajlarda hangi ürünlerin, hangi zararlılar için olduğu ve hangi dozda kullanılacağı yazılı. Hasat, ilacın uygulanmasından belirli bir süre geçtikten sonra yapılmalı. Beklenmediğinde, ürün toplum sağlığı açısından ciddi tehlikeler barındırıyor. Kalıntı analizlerinin maliyeti yüksektir. Çiftçinin tek başına analiz yaptırması imkansızdır.”

Çakır, büyük üretim kooperatifleri ve uzman teknik elemanlarla bu sorunun çözülebileceğini belirterek, “Gereksiz kullanılan kimyasalların bedeli, bu süreci finanse etmeye yeterli. Bu, sağlık ve çevre açısından büyük bir kazanım sağlar” dedi.

“Teknik Eleman Şart”

Gıda işletmelerine, gıda satışı yapan ticarethanelere ve toplu yemek yenilen yerlere sorumlu teknik eleman çalıştırma zorunluluğu getirilmesi gerektiğini vurgulayan Çakır, çevreyi kirleten diğer etkenlere de dikkat çekti: “Havaalanları, otoyollar, jeotermal enerji santralleri ve organize sanayi bölgelerinin yaydığı kurşun, arsenik, kadmiyum, bakır, bor, klor, hidrojen sülfür, kükürt dioksit, metan, karbondioksit gibi maddeler de besinleri ve çevreyi kirletiyor. Bu unsurların disiplin altına alınması gerekiyor.”

“Tehlikeli Olanlar Yasaklansın”

Glifosat içeren ot öldürücüler “Birleşmiş Milletler Sağlık Örgütü” (WHO)’ne bağlı “Kanser Ajansı” tarafından “kanserojen madde” olarak belirlenmiş. Ancak ülkeler bu ilacı kullanmaya devam ediyor.

“Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü”nden emekli Prof. Dr. Tayfun Özkaya, tehlikeli tarım ilaçlarının yasaklanması gerektiğini belirtti.

Üretici Endüstriyel Tarıma Zorunlu Hissediyor

Özkaya, endüstriyel (konvansiyonel) tarım üretiminin sıkı kontrollerden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Sürdürülebilir tarıma destek çağrısı yapan Özkaya, şu önerilerde bulundu: “Ekolojik tarım araştırmaları artırılmalı. Bu alanda çalışan kooperatif ve gıda grupları desteklenmeli. Üretici, konvansiyonel tarıma kendini zorunlu hissediyor. Bakanlık, organik tarım ve konvansiyonel tarımın birlikte yaşaması gerektiğini düşünüyor. Ekolojik tarımın verimi düşüreceği düşüncesi doğru değil.”

Nedir?

Konvansiyonel Tarım: Kimyasal ilaç ve kimyasal gübreler, şirket tohumları, yoğun tarımsal makineler kullanılarak yapılan tarım sistemidir.

Sürdürülebilir Tarım: Yeterli ve kaliteli gıda maddesinin uygun maliyetlerde üretimi, tarım yapılan arazinin, çiftçilerin, çevrenin ve doğal tarım kaynaklarının korunmasını geliştirecek sistem ve uygulamaları içerir.

Aydınlık Gazetesi - 24.06.2019, Pazartesi (Sıla Kemahlı)