25.07.2014 / Karadeniz Tükenmedikçe İstanbul'un Su Sorunu Yoktur
Prof. Dr. Tolga Yarman’a göre İstanbul’un su sorununa çözüm “Karadeniz”de. Projesi 1990’da uygulamaya geçmiş. “İSKİ”ye soruyor: Bu proje varken baraj gölleri neden kurumaya bırakıldı?
“İSKİ” verilerine göre, İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan barajlarda doluluk oranı günbegün azalıyor. Uzmanların görüşü kentin gelecek günlerde su sıkıntısı yaşayacağı yönünde. Nükleer Mühendisi Prof. Dr. Tolga Yarman ise yanı başımızdaki “Karadeniz”in çözüm olduğunu söylüyor.
Hatta 1990 yılında hazırlayıp sunduğu proje dönemin yetkilileri tarafından uygulamaya konulmuş. Projenin amacı kullanılan suyun tuzluluk derecesini denetleyerek, “Karadeniz”den “Terkos”a, keza “Darlık Barajı”na su basarak tedarik etmek. Dönemin müteaahhitlik boyutundaki uygulayıcısı Yüksek Mühendis Eser Tümen Yarman’a, “Yahu o çözüm mü olur, bu çözüm mü olur diye milyarlarca lira para bozduk, araştırmalar yaptık, ama hiçbirimiz bu şıklıkta, ucuzlukta ve kolay kullanılabilir, bir çözüm düşünemedik” diye konuşmuş. Tolga Yarman, ise halen işler ve yürürlükte olan bu proje varken baraj göllerinin neden kurumaya bırakıldığını ve İstanbul’a, “tasa pompalandığını” merak ediyor. Yetkililerden açıklama bekliyor. “Karadeniz tükenmedikçe İstanbul’un su sorunu yoktur” diyen Yarman’la projesi hakkında söyleşi yaptık.
1990’da Uygulandı
- Projenizi açıklayabilir misiniz?
- 1990 yılında hazırlayıp, “İSKİ”ye sunduğum projem 3 adımdan oluşuyordu. İlk olarak “Terkos Gölü”ne “Karadeniz”den su akıtmak, aynı çerçevede “Darlık Barajı”na “Karadeniz” suyunun aktarılması ve baraj göllerine katılmadan denize kaçan suları göllere kazandırmak üzerineydi. Bu çerçevede 1990 yılında neredeyse kuruma aşamasına gelen “Terkos Gölü”ne düşük oranda tuzluluk dereceli “Karadeniz”den su basılmasını önerdim. O tarihlerde musluk suyu zaten pek içilmiyordu. Temizlik, yolları yıkamak, tuvalet temizlemek için, içme suyu niteliğinde suya gereksinim yoktur. Bu da kullandığımız suların önemli bir bölümünü oluşturuyor. O halde tuzdan arındırma işlemine geçilmeden “Karadeniz”den “Terkos Gölü”ne aktarılan su kolaylıkla kullanılabilir. İlk iki adım suların deniz suyu ile karışınca, baraj göllerimizdeki tuzluluk derecesinin rahatsızlık vermeyecek düzeyde tutulmasını ve gerekli arıtmanın yapılmasını da kapsıyordu. Dağıtımda ise temizlikte kullanılan suyla içilen suyun ayrı şebekelerden verilmesi planlanıyordu.
- Bu proje hayata geçti mi?
- Evet. Ciddi olarak hayata geçti. O dönem “İSKİ”de çalışmalar yapıldı. Oradaki ilgililer ve bilhassa teknik insanlarımız hiç kuşkusuz birbirinden değerli çalışmalara imza attılar. O günlerde benim getirdiğim çözümlerden ziyadesiyle etkilendiler, gayet önemli bir ölçüde de buna yöneldiler. “İSKİ”nin o zamanki Genel Müdürü Dr. Ergun Göknel, sürdürdüğü uygulamalar sürecinde, bütün bu anlattıklarımın baş tanığı, tartışmacısı ve icracısıdır. Dr. Ergun Göknel’in 1996’da tarafıma yazdığı mektuplarda uygulamanın hangi ciddi boyutlarda yapıldığı mevcut.
Maliyet 50’de 1’e Düştü
- Proje neden durduruldu?
- Baraj havzalarının kuruma noktasında olmasından anlıyoruz ki uygulama gerçekten durdurulmuş. Neden durduruldu, bunu “İSKİ”ye sormak lazım. İstanbul’a uzaktan su getirme yönündeki büyük ihaleler İstanbul baraj havzalarının iskana açılmak istenmesi gibi söylentiler söz konusu. Yanılmak isterim. Korkarım birileri kuvvetli rant yiyecek.
- Projenin maliyeti nedir?
- O sıralarda Yalova’dan İstanbul’a hayli külfetle su taşınmaya devam olunuyordu. Yetkili arkadaşlarımın tereddüdü uzun sürmedi. Ekolojiye ve suyun tuzluluk derecesine özen gösterilerek kanal tarafından “Terkos Gölü”ne, oraya yerleştirilen, portatif dizel pompalarla, Mayıs 1990’dan itibaren, önce Ekim 1990’a kadar, sonra da ara ara Temmuz 1991’e kadar 10 milyon metreküpe yakın su alındı. Bu yaklaşık 3.300 milyon liraya mal oldu. Demek bu yolla suyun metreküpü için yaklaşık 30 lira ödenmiş. Yalova’dan gelen suyun fiyatının elli de biri, yapay yağışla sağlanan suyun fiyatının ise üçte biri gibi bir fiyatla...
- Eğer proje kullanılırsa bugünkü maliyette ne gibi değişiklikler olur?
- Pratikçe bedava. Fazla olarak, İstanbul, “Kente uzaktan su getirme maliyetine” katlanmaz. Baraj havzaları, ki etrafları güzelim ormanlardır, kurtulur. İstanbul, soluksuz kalmaz, boğulmaz!
Aydınlık Gazetesi - 25.07.2014, Cuma (Aliye Ulusoy)
25.07.2014