31.01.2014 / Kanal İstanbul Adeta Bir Afet Gibi
Panelde konuşan “Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü” öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Özsoy, “Aydınlık”a şu bilgileri verdi:
“İstanbul mega kent ama aynı zamanda haritadan baktığınızda kanserli bir akciğere benziyor. Yeşil alanlar çok az. Yeşil alanlar sadece ‘Kuzey Ormanları’ ve biz şu an onları tehdit ediyoruz. İnsan etkisiyle oluşan bir diğer afet de, eğer olursa ‘Kanal İstanbul’dur. Ben olamayacağını varsayıyorum.”
“Çanakkale” ve “İstanbul” boğazlarının uydudan görünümünü iki çatlağa benzeten Özsoy, “İstanbul ve Çanakkale Boğazı haritada çok ince iki tane kılcal çatlak şeklinde. Onun için ‘Kanal İstanbul’ için uzaydan görünen yeni bir çatlak açıyoruz. Bu nedenle ben projeye ‘çatlak proje’ diyorum”.
Prof. Dr. Özsoy’un uzmanlık alanı oşinografi. Yani, “İstanbul” ve “Türk Boğazlar” sistemi. Türkiye’de sayıları iki elin parmaklarına bile ulaşmayan oşinografi uzmanları, sayıları az olduğu halde çok iş başarmış bir bilim insanı grubu. Dünyada eşi olmayan “İstanbul”, “Çanakkale Boğazları” ve çıkış alanlarını kapsayan bölgeyi inceleyen oşinografi, boğazların tamamen hidrodinamik, yani iki tabakalı akımlarını da inceliyor.
Su Döngüsü İklimin Yanıtı
“Türk Boğazlar Sistemi”nin eşsiz güzelliği yanısıra bölgesel, su döngüsünü kontrol ederek iklim dengesini belirlediğinin altını çizen Özsoy, “Su döngüsü, iklimin yakıtıdır. İklim sisteminin motorudur. Tüm iklim dengesini alt üst eder. ‘Kanal İstanbul’ hakkındaki mevcut bilgilerle bu projeye karar verilemez” diye konuştu.
“Kanal İstanbul”un nereden geçeceğinin, derinliğinin, genişliğinin ne olacağının bilinmediğini vurgulayan Özsoy, bu konudaki sessizlikten de endişeli. “Biz yaptık oldu” diyeceklerini söyleyen Özsoy, “Böyle bir sessizlik varsa açıklaması nedir?” diye sordu.
“Bilim adamları olarak, biz, bilmediğimiz bir şeyi söylemek istemeyiz. Kesin bir şeyle çıkmazsanız, silindir gibi üzerinizden geçerler. Bir yönetişim konusudur bu, bilimsel verilere dayandırılmalıdır.”
Çılgın Felaket
“Hacettepe Üniversitesi” öğretim üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam, “Kanal İstanbul” projesinin doğaya vereceği olumsuzluğu, okullarda öğrencilere öğretilen “havuz problemi”ne benzetti.
“Hacettepe Üniversitesi” öğretim üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam, “Kanal İstanbul Projesi”nin iptal edilmesi için imza kampanyası başlattı. Saydam, gerekçesini ise şöyle özetledi: “Karadeniz git gide kuruyup yok olurken, diğer tarafta Marmara ve Akdeniz’in sıcaklık, tuz oranı bozulacak. ‘Çılgın Proje’nin sonu Çılgın Felaket olacak.”
“Marmara Denizi”nin Makus Talihi
Prof. Dr. Emin Özsoy, yeni proje ile “Marmara Denizi”ni bekleyen tehlikeye de dikkat çekti. Özsoy, şunları kaydetti:
“Sıcaklık, tuz oranı bozulacak iddiası için ne diyorsunuz diye hiç kimse bize sormadı ama, biz bu konuyu da araştırdık. ‘İstanbul Boğazı’nın akımı çok fazla olduğu için, bu sistemi çok fazla değiştiremiyor. Fakat ‘Kanal İstanbul’un taşıyacağı akım, yaklaşık 4 ‘Sakarya’ nehrine eşit. 4 yeni ‘Sakarya’ nehrini ‘Marmara’ya akıtıyorsunuz, demek. ‘Marmara’ zaten ölmüş durumda, bir de ek nehirler verirseniz, artan üretim ‘Marmara Denizi’nde anoksi koşullarına yol açabilir. Yani ‘Karadeniz’ durumuna dönüşebilir. Modellenmesi gerekir.”
Aydınlık Gazetesi - 31.01.2014, Cuma (Füsun İkikardeş)
31.01.2014