31.01.2015 / ÇED'cileri Şenlikle Gönderdiler
“Dağın güneybatı yüzünden kovuldular. Mahkeme sondaj ve maden aramayı yasakladı. Bu kez dağın kuzeydoğu tarafına geçtiler. 612 ruhsat alınmış! Her biri 300-400 metre derine inecek. Bu katliam!”
Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı “Dondurma Köyü”nde dün şenlik vardı. Bölgede “Karaçakıl Mevkii” yakınlarında altın, gümüş ve kurşun madeni çıkartmak üzere ruhsat alan şirket, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) toplantısı yapmak üzere gelen ekip, köylülerin protestosu ve tepkileri üzerine çaresiz kaldı. Köylülerin niyeti madencilere zarar vermek değildi, niyetleri su kaynaklarını, 23 milyon yaşındaki genç “Çan Ağı” dağını korumak, meralarında koyun otlatmaktı. “ÇED adına gelenler de emekçi, bizim onlarla derdimiz yok” diyerek gelen ekibi kibarca bölgeden gönderdiler. Kötü niyetli olmadıklarını anlatmak için de “ÇED”cileri davul zurna ile uğurladılar.
“Dondurma Köyü”nde yapılması planlanan “ÇED” halkı bilgilendirme toplantısını yapmak ve köylüleri bu iş için başlayacakları sondaja razı etmek amacıyla madenci firmanın temsilcileriyle “Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü”nden 3 yetkili geldi. Grup, projeksiyon cihazları ile tam teçhizatlı geldi ama “Dondurma” ve çevre köylerden gelen sakinlerden oluşan yaklaşık 500 kişilik grup, köy meydanında maden şirketi yetkililerini protesto etti. Köy kadınları da köy kahvesinde teneke çalarak “ÇED” toplantısının yapılmasını engelledi. Madencilerden köyü terk etmeleri istendi. Köylülerin tepkisi üzerine “ÇED” toplantısı yapılamadı, “Çevre ve Şehircilik Çanakkale İl Müdürlüğü” yetkilileri tutanak tuttu.
Maden şirketi yetkilileri, köy meydanında ellerinde Türk bayraklarının yanı sıra döviz ve pankartlar bulunan köylüler tarafından davul zurna eşliğinde halay çekilerek gönderildi.
“Dondurma”da Tarih Yazıldı
“Çanakkale Çevre Platformu”nun Çanakkale ve Kazdağı çevresindeki eylemleri yeni değil. Çanakkale’nin hekimleri (Tabip Odası), hukukçuları (Baro), mimar ve mühendisleriyle omuz omuza tam 4 yıldır bir eğitim harekatı sürüyor. Eğitim ihtiyacı, maden arama şirketlerinin altın, gümüş ve kurşun çıkartmak üzere bölgeye dadanması ve sondaj çalışmaları sonucu çeşmelerden çamurlu su akmasıyla kendini göstermiş. “Çanakkale Çevre Platformu”nun mücadelesinde köy köy, kapı kapı dolaşan emekli sınıf öğretmeni İbrahim Gül, yaşananları “Dün ‘Dondurma’da tarih yazıldı” diye anlatıyor heyecanla. İbrahim Gül, 4 yıldır köylülere verdikleri eğitim sonucu önceki gün yaşananları şöyle anlattı:
“Daha önce aynı şirketi Karadağ’dan kovan köylüler, firmanın bu kez dağın diğer tarafına gelip ‘Dondurma’ civarında ruhsat aldığını öğrenince birleştiler ve 12 köy ‘Dondurma’da buluştu. ‘Dondurma’da önceki gün, maden arama firmasını 3-4 takım davul zurna ekibi karşıladı. 3 saat boyunca düğün oldu. Çok mutluyuz. Hiç kimse burada iş yapamaz! Asla! Dünyanın en büyük hapishanesi korku hapishanesi. Biz 4 yıldır köy köy dolaşarak insanların zihnindeki korku hapishanesinin korku duvarlarını, camdan duvarlarını yıktık. Hiç kimse korkmuyor. Hiç kimse Çanakkale’nin eşsiz doğasına el süremez, dokunamaz.”
1 Gram Altına 3 Ton Su
Sondaj, “Biga Bakacak Barajı” ve “Lapseki Umurbey Barajı”nda toplanan suyu da kirletecek. Buğday ambarı olan “Biga Ovası” ile meyve cenneti “Lapseki Ovası” da çalışmalardan etkilenecek. İbrahim Gül, ruhsatların özellikle barajlara yakın alındığını söylüyor. Çıkartılacak her bir gram altın için 3 ton suya ihtiyaç var. Bir başka deyişle 1 gram altın için 3 ton su siyanürle zehirlenecek.
Aydınlık Gazetesi - 31.01.2015, Cumartesi
31.01.2015