01.11.2018 / Yalçın Bayer - Hava Kirliliği: Görünmez Katil... Nefesimiz Tükenmeden (2)
2017 Kasım ayında “Hava kirliliğinden her gün 75 yurttaşımız ölüyor” diye yazmışız...
Göğüs hastalıkları alanı dışında hava kirliliğinin insana, çevreye ve doğal yaşama etkisi ile yakından ilgilenen, “Türk Toraks Derneği”nin (TTD) hava kirliliği görev grubu başkanı Nilüfer Aykaç Kongar soruyor: “Dünyada her yıl 7 milyon kişiyi öldüren bir sorun sizce önemsiz bir konu mudur?”
Kongar’ın açıkladığı “TTD”nin 2018 raporu “Hava Kirliliği ve Akciğer Sağlığı” Türkiye’deki hava kirliliğinin yol açtığı sağlık sorunlarının genel bir fotoğrafını çekiyor.
Türkiye’de gerçekleşen ölümlerin ilk üç nedeni dolaşım sistemi hastalıkları (kardiyovasküler hastalıklar), başta akciğer kanseri olmak üzere maligniteler ve solunum sistemi hastalıkları. Mortalite ile benzer biçimde hava kirliliğiyle ilişkili olan hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, astım, diyabet, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve serebrovasküler hastalıklar Türkiye’de sağlık birimlerine en fazla başvuruya yol açan hastalıklar.
Solunum sistemi hastalıkları ise 2014, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla yüzde 12.7 (erkeklerde yüzde 16.5), yüzde 12.9 (erkeklerde yüzde 16.5) ve yüzde 12.7 (erkeklerde yüzde 16.1) oranlarıyla tüm organ sistemleri arasında en fazla hastane yatışına yol açmıştır.
Yıllar içerisinde solunum sistemi hastalıklarının toplumsal yükü konusunda olumlu bir gelişme yaşanmadığını ilaç tüketim verilerinden de görmek mümkündür.
Hava Kirliliği ve İstanbul Gerçeği
“Dünya Sağlık Örgütü” (WHO)’nun en kirli metropol kentleri arasında gösterdiği İstanbul’da ulusal kamu otoritesine göre hava kirliliği sorunu yaşanmıyor!
Göztepe’de partikül madde kirliliği sınır değerin 6 katına ulaşmışken, Şile ya da Silivri’de hava kirliliği yaşanmıyor. Bu nedenle kent ortalamasının kamuoyuna sunulması aslında kent nüfusunun yoğun olarak yaşadığı bölgelerdeki kirliliğin göz ardı edilmesine yol açıyor.
- İstanbul’daki başka bir araştırmada 2013-14 yıllarında 12.884.628 kişinin solunum sistemi hastalıkları nedeniyle sağlık kurumlarına başvurduğu, en sık başvurunun 0-14 yaş grubunda olduğu ve en sık tanının üst solunum yolu enfeksiyonu (%31.9) olduğu tespit edilmiş.
- Yapılan bir araştırmada Türkiye’de 2015’de 43.820 (%58.4’ü erkek), 2016’da 48.532 kişinin (%57.7’si erkek) solunum sistemi hastalıklarına bağlı öldüğü saptanmış. 2016 yılında kadın cinsiyetinde ve özellikle Güneydoğu illerinde solunum sistemi hastalıklarının ülke ortalamasının üzerinde mortaliteye yol açması bölgede yaşanan hava kirliliğinin bir yansıması olabilir.
“WHO”, ivedilikle, konu hakkında “Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi”ne benzer ulus ötesi bir halk sağlığı yasası hazırlamalı ve ulus devletlerden parlamentolarında bu yasanın onaylanmasını istemelidir.
- 2015’de sadece Çankırı’da temiz hava solunabilmiş. Türkiye deneyimi, istasyonların ölçüm yapılan kentin tamamını örneklemeye uygun sayıda ve konumda olmadığına işaret etmektedir. Bu veri dikkate alınarak yapılan haritalama da 2016’da Türkiye’de sadece iki kentin (Artvin, Tunceli) ve iki istasyonun (Biga-Çanakkale, Doğankent-Adana) temiz hava solumasına izin verecek sınırlarda olduğu görülüyor.
………………………………………………
Hürriyet Gazetesi - 01.11.2018, Perşembe
01.11.2018