04.12.2011 / Mutlu Tönbekici - Balayına Uganda'ya Gidin!
Şaka yapıyorum sanıyorsunuz di mi? Ama yapmıyorum.
Bugün pazar, millet bol bol “tatlı hayat” tavsiyelerinde bulunacaktır bense “acı hayat” öneriyorum.
İddiam şu: Balayını Uganda’da geçirip sağlam kalan çiftler ömürlerinin sonuna kadar birbirlerine aşkla bağlı kalırlar.
Öyle bir ülke ki hem dünyanın en muhteşem güzelliklerine sahip hem de en büyük zorluklarına.
“Nil”de rafting yaptık mesela. Gördüğüm anda aşık oldum ben bu nehre. Atladım yüzdüm. Sıcacık bir su. İçinde her şey var.. Timsahından alüvyonuna.. Bütün dünya Nil’de akıyor sanki. Oradan ayrılmak istemedim.
Sonra safariye çıktık. (Safari kelimesinin “sefer”den geldiğini biliyor muydunuz?) Allahım! Dünyanın en güzel hayvanları yanı başımda! Zürafalar, telli turnalar, filler, aslanlar.. Hele o suaygırları yok mu, her biri Botero tablosundan fırlamış gibi.. Bayıldım bayıldım.. (Küçük bir sahne: Bu tombul hayvanlar, normalde gündüzleri suyun içinde miskin miskin yatıyorlar. Fakat bizim tekne yakınlarındayken, aşka geldiler ve bir anda hepsi ayaklanıp sahilde koşmaya başladılar. Böyle bildiğin sahilde aşk koşusu.. Allahım o 4 tonluk, her tarafları yuvarlak hayvanların koşması nasıl tatlı, nasıl şeker bir sahneydi anlatamam..
Bu arada hayvanlar aleminin padişahı da suaygırı ha! Bir erkeğe en az on dişi! Haremdeki nüfus 40’a kadar çıkabiliyormuş iyi mi! Başka erkek dadandı mı hareme ölümüne kavga ediyorlar. Sağ kalan hareme konuyor!)
Ama işte hayat da bir o kadar zor bu ülkede. Elektrik var yok, su var yok, yollar şehir içinde berbat, insanlar fakir, toplu ulaşım tam bir kabus..
Hadi balayına daha konforlu bir yere gidin ama en azından evlenmeden önce bir “test drive” için Uganda’ya gidin derim. İlişkiniz bozulmazsa dünyanın en sıkı çifti olursunuz. Çocuklarınıza anlatacak ilginç bir şeyiniz olur hem. Sıkıcı anne baba kadar sıkıcı ne olabilir dünyada...
İyi pazarlar...
…………………………………………..
- İnsanları gibi evcil hayvanları da kavruk. Keçiler orta boy köpek kadar, ineklerin boynuzları inanılmaz büyük ama kendileri irice bir dana kadar. Tavuklar fena değil.
- Buna karşın yaban hayatı aşırı gelişmiş. Kaktüsler çınar ağacı kadar, filler en küçüğü 6 ton, su aygırları 3 ton, zürafalar 5 buçuk metre, pitonlar 7 buçuk metre. İnsan dışında her şey çılgınca gelişmiş.
- Çekirgeleri toplayıp kanatlarını yolup soğanlı domatesli biberli bir tencere yemeği yapıyorlar. (Hayır yemedim..)
- Kanatlı bir karınca var onu da canlı canlı çerez niyetine yiyorlar. (Hayır onu da yemedim)
Gazete Vatan - 04.12.2011, Pazar
04.12.2011