08.05.2018 / Cengiz Çakır - Yurtseverlere Son Çağrı
“Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi”nden 1965 yılında mezun oldum. Yarım yüzyıldan fazla mesleki deneyimi olan bir ziraat yüksek mühendisi ve 40 yıldan fazla hizmet etmiş bir öğretim üyesiyim. Tarım kesiminin içinde bulunduğu duruma çok üzülüyorum ve utanç duyuyorum.
Milli yemeğimiz sayılan kuru fasulyeyi ve yanındaki pilavın pirincini ithal ettiğimiz için… Tahin helvasının ve simidin susamını ithal ettiğimiz için… Eti, kurbanlık koyunu, damızlık hayvanı ve samanı ithal ettiğimiz için utanıyorum. “Toprak Mahsulleri Ofisi” silolarını dolduran mercimeğin tüketilmesi için “TRT” ekranlarından yayınlara çıkan Prof. Dr. Ayşe Baysal hocanın adı “Mercimek Ayşe” kalmıştı. Şimdi mercimeği ithal eder duruma düştük, onun için utanıyorum.
Usta şair Nazım Hikmet’in deyişiyle:
Şarapla doldur tasını, tasın toprakla dolmadan, dedi Hayyam.
Baktı ona gül bahçesinin yanından geçen uzun burunlu, yırtık pabuçlu adam:
Ben, bu nimetleri yıldızlarından çok olan dünyada açım, dedi.
Şaraba değil, ekmek almaya bile yetmiyor param…
Yeterli arazimiz, suyumuz, uygun iklimimiz, çoğunluğu genç olan 80 milyonluk nüfusumuz, yeterli teknik elemanımız, teknik imkanlarımız varken bu duruma düşülmesi gerçekten utanılacak bir durumdur.
……………………………………………………
Aydınlık Gazetesi - Ege Eki - 08.05.2018, Salı
12.05.2018