15.02.2012 / Mustafa Mutlu - Deve Edebiyatı!
Seviyeli siyasetimize şimdi de “deve” girdi!
Önce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç başlattı bu geyiği:
“MİT Kanunu’nda yapılacak değişiklikle ilgili muhalefetin bir endişesi yok. Böyle bir endişe olsaydı Kılıçdaroğlu işini gücünü bırakıp deve güreşine gitmezdi.”
Kılıçdaroğlu yanıtı geciktirmedi:
“Hafta sonu 6 belediyemizi ziyaret ettik. İkisini AKP görevden almış. Onlara destek olmak için gittik. Milas’ta da deve güreşlerini izledik. Ama akılları fikirleri deveyi hamuduyla götürmek olanlar devede kaldılar ileriye gidemediler.”
Ülkede her şey güllük gülistanlık ya... Hazır sorun yokken bizimkiler “deve” üzerinden şakalaşıyor... O zaman bu çok önemli iki siyasetçiye biz de katkıda bulunalım:
***
- Deve yük çeker, köpek yorulur.
- Deve adını satar, eşek odunu satar.
- Deve ağır gider ama yol alır.
- Deve ahmak olduğundan kılavuzu eşektir.
- Deve boynuz ararken, iki kulaktan olur.
- Deve büyüktür ama beşini bir eşek çeker.
- Deve çökeceği yeri bilir.
- Deve dengiyle, üzüm hevengiyle güzel...
- Deve deveden geviş öğrenir, kız anadan yürüyüş öğrenir.
- Deve hörgücünü görseydi, tasasından düşer ölürdü.
- Deve ile tepişme olmaz.
- Deve Kabe’ye gitmekle hacı olmaz.
- Deve kadar boyun olacağına, düğme kadar aklın olsun.
- Deve kadar boynu var, kulağı kadar haysiyeti yok.
- Deve kendi kamburunu görmez de elin kamburuna güler.
- Deve ölür, derisi eşeğe yük olur.
- Deve nalbanda eğri bakar.
- Devesi olanın, kapısı büyük olur.
- Deveciyle dost olan, kapısını yüksek açar.
- Deveden büyük fil var.
- Devenin ayağının altında karınca ezilmez.
- Devenin dizini bağla da sonra Allah’a emanet et.
- Devenin sevmediği ot, burnunun dibinde bitermiş.
- Deveye hendek atlatmışlar, dokuz kazan süt devirmiş.
- Deveye hendek atlatmak, deliye laf anlatmaktan zordur.
- Deveye binen, çalı arkasına saklanamaz.
- Deveye hörgücü yük olmaz.
- Deveye “Boynun neden eğri” demişler, “Nerem doğru ki” demiş.
- Deveye “İnişi mi seversin, yokuşu mu” demişler, “Düze kıran mı girdi” demiş...
- Deveyi güden bilir, zehri yutan bilir.
- Üzümü salkımıyla yutan, deveyi hamuduyla götürür!
***
Develi, dikenli sözler de var ama... Ayıp! O yüzden yazmadım.
Ülkede her sabah onlarca ev baskına uğrayıp, birileri alınıp götürülüyormuş...
Memleketin yarısı cezaevine, diğer yarısı kocaman bir mahkeme salonuna dönüşmüş...
Vatandaşlar bırakın siyaset yapmayı, hak aramayı, konuşmayı... Düşünmekten bile korkar hale gelmiş... Bizimkilerin umurlarında bile değil...
Sanırsınız, hepsi Bedevi...
Tek dertleri var, deve güreşi...
Bize hak gördükleri ise belli:
Köylünün devesini al, sevindirmek için eline bir yular ver, yeter!
- Yukarıdaki atasözleri ve deyimler, Antalyalı araştırmacı Mustafa Aslan Aksungur’un “Atasözleri ve Atasözü Nitelikli Deyimler” isimli kitabından alınmıştır.
………………………………………………………
Gazete Vatan - 15.02.2012, Çarşamba
15.02.2012
