17.03.2018 / Akdeniz’de Canlılar İçin İklim Değişimi Alarmı
“Isınan Dünyada Doğal Hayat: İklim Değişikliğinin Biyoçeşitlilik Üzerindeki Etkileri” başlıklı rapora göre küresel ısınma 2 derece ile sınırlandırılsa bile Akdeniz’deki türlerin yüzde 30’u, tüm bitkilerin ise üçte birinden fazlası risk altında…
“Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı” (WWF), “Doğu Anglia Üniversitesi” ve “James Cook Üniversitesi” araştırmacıları, iklim değişikliğinin dünyanın farklı doğal yaşam alanlarındaki 80 bin bitki ve hayvan türü üzerindeki etkisini inceledi. “Isınan Dünyada Doğal Hayat: İklim Değişikliğinin Biyoçeşitlilik Üzerindeki Etkileri” başlıklı rapora göre Akdeniz’deki türlerin yüzde 30’u, tüm bitkilerin ise üçte birinden fazlası risk altında. İnsanlara düşen ise tehlike altındaki türleri, çevresel ve insan kaynaklı faktörlerden korumak.
Olası senaryolara göre yağış miktarında öngörülen ortalama değişimler, bütün mevsimler boyunca kuruma yaşanacağını gösteriyor. Artan sıcaklıklar, aynı düzeyde seyreden ya da azalan yağış miktarlarıyla birleşecek, toprak nemliliği azalacak ve kuraklık koşullarının görülme olasılığı artacak. Bu da, orman yangını riskini arttıracak. Kuraklığın eko-sistemler, tarım ve insanlar üzerindeki etkilerinin de artması bekleniyor. Rapora göre, küresel ısınma 2 derece artış ile sınırlandırılsa bile, Akdeniz’de yaşayan çoğu tür grubunun neredeyse yüzde 30’u, tüm bitkilerin ise üçte birinden fazlası risk altında. 2 derecelik artıştan fazlası ise tüm bitki türlerinin yarısından fazlasının, diğer tür grupların ise üçte biri ila yarısının yok olması ile sonuçlanacak. Türü zaten tehlike altında olan deniz canlılarının değişime uyum sağlamaları güç görünüyor.
İnsan Kaynaklı Tehditler
Raporda, türü tehlike altında olan canlıların avlanması, yaşam alanlarının kirletilmesi gibi insan kaynaklı tehditlere de dikkat çekildi.
“Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı” Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli yaptığı açıklamada, “Zararı asgari düzeyde tutmak bizim elimizde. Kirleticilerin azaltımı, sahip olduğumuz en önemli araç. Sıcaklık artışını 2 derecede sınırlandırabilirsek, tehlike altındaki yüzey alanının ortalama üçte ikisinin, türlerin iklim değişikliğinin etkilerinden korunacakları sığınak görevi görmeleri mümkün” dedi. Raporda “Akdeniz Bölgesi”nde iklim değişiminin etkilerine karşı en duyarlı türler şöyle sıralandı:
Cinsiyet Dengesi Bozulacak
Deniz kaplumbağalarının yumurta bıraktıkları kumun sıcaklığı, yumurtadan çıkan yavruların cinsiyetini etkiliyor. Yuvanın daha altta kalan, daha soğuk kısmındaki yumurtalardan erkek yavrular çıkıyor. Sıcaklıkların artması, yumurtalardan sadece dişi yavruların çıkmasına ya da sıcaklık belli bir noktayı aştığında hiçbir yavrunun sağ kalmamasına sebep olabilir. Kara ve tatlı su kaplumbağalarında da cinsiyetin belirlenmesi sıcaklığa bağlı. İklim değişikliği cinsiyet dengesini bozabilir. İklim değişikliği deniz seviyelerinin yükselmesine, daha yüksek deniz kabarmalarına ve daha aşırı hava olaylarına neden oluyor. Bu etkenler, zaten azalmakta ve hassas olan kaplumbağa yuvalama alanlarının değişmesine veya zarar görmesine, üremenin sürdürülemediği yerlerde yerel popülasyonların neslinin tükenmesine neden olabiliyor. En büyük zorluğu, metabolizma hızları ve üreme oranları olumsuz yönde etkilenecek olan kara kaplumbağalarının yaşayacağı öngörülüyor. Nesil yenileme süreleri uzun olan bu türlerin değişimlere uyum sağlaması zor görünüyor.
Dev Memeliler Tehlike Altında
Deniz yüzeyi sıcaklığının değişmesi, deniz memelilerinin yayılım alanlarının da değişmesine neden oluyor. Tarih, deniz memelilerinin geçmişte çevresel değişimlere uyum sağlama becerisi gösterdiklerini söylüyor, ancak bugünkü iklim değişikliğine yeterince hızlı tepki verip vermeyecekleri bilinmiyor. Daha hareketli olan ve yayılım alanı daha geniş olan deniz memelileri, beslenme alanlarına geliş zamanlarını değiştirerek yeni durumlara uyum sağlayabilse bile balinaların bu değişim hızını yakalayamamasından endişe ediliyor.
Yok olma tehlikesi altındaki Avrupa mersinbalığının yayılım alanı sınırları, uygun habitat alanlarını daraltan iklim değişikliğinin fazlasıyla etkisi altında kaldı. Su sıcaklığındaki değişimler; orkinosların da kalp işlevlerini, üreme faaliyetini, yumurtlama ve larva gelişimini, yüzme becerilerini etkiliyor.
Toplu Ölümler Görülüyor
Artan deniz sıcaklıkları, okyanus asitleşmesi ve aşırı sıcaklık olaylarının görülme sıklığının artması; deniz hıyarlarının gelişim hızlarında değişikliklere neden oluyor. Eşey organlarının gelişme zamanlaması, yumurtlama ve besin elverişliliği etkilendiği için de türün hayatta kalma ihtimali zayıflıyor.
Köpekbalıkları ve Vatozlar Risk Altında
İklimdeki dalgalanmalar; köpekbalıklarının gelişim, üreme ve hayatta kalma becerilerini etkiliyor. Büyük boyutları ve düşük doğurganlık oranları, türün iklim etkilerine karşı olan hassasiyetini artırıyor, çünkü bu durum az sayıdaki görece büyük ve gelişkin genç köpekbalıklarını yetiştirmek için güçlü bir ebeveyn bakımı gerektiriyor. Geçmişteki iklim değişikliğinin dokuz köpekbalığı türünün genetik çeşitliliği üzerindeki etkisini araştıran bir çalışmada, iklim değişikliğinin genetik çeşitliliği birkaç yolla azalttığı görüldü. Köpekbalıkları ve vatozların yaşam sürelerinin uzunluğu ve düşük genetik dönüşüm hızları, bu türlerin gelecekteki iklim değişikliğine genetik yollarla uyum sağlamalarının olanaklı olmayabileceğini gösteriyor.
Aydınlık Gazetesi - 17.03.2018, Cuma
17.03.2018