19.08.2012 / İclal Aydın - Kedi Dili - 3
Bubble’dan Mektup
Sevgili Leylaaanım...
Hayatımda ilk defa mektup yazıyorum. Umarım başarabilirim. Ev arkadaşım Sevda başarabileceğimi, çok akıllı ve yakışıklı bir kedi olduğumu söyledi. O öyle diyorsa öyledir. Evet, herkesten daha çok sevmeli beni. O yüzden bu mektubu yazıp, Sevda’nın gözüne girmeli ve en sevdiği erkek ben olmalıyım diye düşündüm. Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Aslında mektubunu bana okuduklarında çok şaşırdım. Senin İclalaaanım’ın bir başka kediyi sevmesine, beğenmesine nasıl izin veriyorsun sen? Ben Sevda’yı paylaşmayı hiç istemem. Sinir olurum kucağına çıkan kedilere. Sen o İclalaanım’ın çok güldüğü komşu kedinin komik olduğunu zannediyorsun ama hiç de öyle değildi bir kere. Sevda’nın kara kara güzel saçlarının arasına dalmış, yamuk yamuk bakıyordu sağa sola... Gerçeğini görsen çok gıcık olurdun inan bana. Hem sen daha çok küçüksün. Dünya ve kediler hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Neyse...
Leylaaanım,
Sevda dedi ki, eğer Dubai’ye gelirseniz mutlaka bize uğrayacakmışsınız. Ben de mutlaka tanımak isterim seni. Bu arada ben fotoğraflarımı Tarkan’a çektiriyorum, sen kime çektiriyorsun? Nihat Odabaşı’na mı? Şaka şaka...
Tarkan beni çok seviyor galiba. Ama Sevda’yı daha çok seviyor. Ya Sevda beni daha az seviyorsa. Oysa benim beyaz tüylerimle Sevda’nın siyah saçları ne kadar yakışıyor birbirine, gördün mü? Geçen gün Sevda’yla konuşurlarken duydum, bence Tarkan beni kıskandı ve o yüzden bana kızdı, “Yiyecek şimdi fırçayı” dedi, Sevda da “Kıyamazsın” dedi... Sonra Tarkan “Bubble şöhretini bana borçlu” dedi. Sevda da kıkır kıkır güldü.
Ben sırt üstü yattım. Ya Sevda’yı kaybedersem, ya oniki çocuğu olursa, o çocukları birilerine dağıtırken beni de onlardan birinin yanına katarsa, ya bir daha beni sevmezse, diye hülyalı gözlerle boşluğa bakarken “Ben senin patilerini severim” diye geldi yanıma. O beni severken Tarkan da fotoğrafımızı çekti yine. Sanırım 12 çocuk yapmazlar. Yaparlar mı dersin Leylaaanım?
İşte böyle...
Dubai çok sıcak.
Bayramın kutlu olsun. Mektubun için çok teşekkür ederim. Sana Tarkan’ın çektiği, Sevda’nın eliyle ikimizin fotoğrafını gönderiyorum. Boncuk gözlerinden koklarım. Mırrrrrr.
Bubble... (Not: Bu Tarkan şarkıcı Tarkan değil. Kafan karışmasın. Hah hah ha mırrr:)
KediEfe’den Mail
Leyla!
Bir daha Dubai’ye filan mektup yazdığını duymayacağım. Kuşadası’ndayım. Döner dönmez bu meseleyi konuşacağız. Ben gelene dek her gün Yılmaz Özdil okumanı istiyorum. Öğreneceğin çok şey var. Şeker tadında bir şeker bayramı diliyorum. İclalaaanım da seni fazla popüler birine dönüştürüyor, hiç hoşlanmıyorum. Biraz daha siyasi meseleler içine girmelisiniz. Neyse az kaldı. Görüşeceğiz, mır!
Leylaanım’dan Vatan Okurlarına
Mıııırrrrr...
Mektuplarıma gösterdiğiniz ilgiye çok ama çok teşekkür ederim. Bu sinirli erkek kedileri ve bazı bencil insanları anlayamıyorum. Bizden her söz edildiğinde, aç insanlardan bahsedenlere, bir sorunu başka bir sorunu işaret ederek görmezden gelenlere nasıl tahammül ediyorsunuz?
Neden durmadan herkes herkese bir şey öğretmeye çalışıyor?
Neden böyle bu?
Uffff sanırım kediliğimden çıkmak üzereyim...
Lütfen, lütfen ben bir süre daha böyle kalmak istiyorum. Kendim keşfetmek istiyorum. Yaramazlık yapmak istiyorum. Kendimi bazen farklı, bazen herkes gibi hissetmek istiyorum. Birileri benim için mücadele ederken O’na hayran olmak istiyorum. Beni desteklediklerinde cesaret kazanmak istiyorum.
Bu dünyada bir kedi olarak diğer canlılar kadar hak sahibi olduğumu ben biliyorum elbette ama okuma yazması olan bütün insanların da bunu öğrenmesini istiyorum.
Neyse...
Bayramınız kutlu olsun... Biraz daha yazı yazarsam iyice tuhaflaşıcam.
Hepinize çok ama çok “eşit” günler dilerim... Sevgiyle güzel ellerinizi öperim.
Leylaaanım...
Gazete Vatan - 19.08.2012, Pazar
19.08.2012
