20.06.2017 / Topraksız Tarım Mümkün!
“İzmir Büyükşehir Belediyesi”nden Önemli Bir Kurs…
Topraksız tarım yöntemiyle küçük arazilerde ya da balkonlarda üretim yapmak mümkün…
Topraksız tarım uygulamasıyla, insan sağlığına zararı olmayan ve kontrollü iyi tarım sertifikalı ürünler yetiştirmek mümkün. “İzmir Büyükşehir Belediyesi”, ziraat mühendisi Taner Kuruner yönetimindeki ücretsiz kursla topraksız tarımı öğretiyor!
“İzmir Büyükşehir Belediyesi”, “Evka-1”deki kurs merkezinde topraksız tarım kursu veriyor. Türkiye’nin dört bir yanından üreticilere, bu tarım tekniği öğretiliyor. Ziraat mühendizi Taner Kuruner ile topraksuz tarımı konuştuk. Kuruner, topraksız tarımı şöyle tanımlıyor:
“Toprağı ortadan kaldırıp, toprağın yerine geçecek, suyu tutan herhangi bir malzeme kullanıyoruz. Kokopit, perlit, kaya yünü, cam yünü gibi malzemeler bunlar. Bitkinin topraktan alması gereken azot, fosfor, kalsiyum, magnezyum, silisyum gibi maddeleri biz veriyoruz. Bunu iki bilim adamı 1980’lerde keşfetmiş. Şu bitkiyi şu oranlarda şu maddelerle beslersek, bu bitkiler mükemmel şekilde yetişir. Her bitki için bu araştırma yapılmış. Bunların listeleri var elimizde. Dolayısıyla toprağı ortadan kaldırınca o besin maddelerini sulama suyuna katıyoruz. Bitkiler ister tamamen suyun içinde kalıyor, isterse toprağın yerini tutan suyu tutacak herhangi bir malzemenin içinde. Neden toprağı kaldırıyoruz? Çünkü topraktan hastalık ve zararlı geliyor. Onlar ortadan kalkmıi oluyor. Dolayısıyla topraklı tarımdaki gibi ilaç ve zehir atmamıza gerek kalmıyor. Kullandığımız maddeler aslında doğada bulunan magnezyum sülfat, kalsiyum nitrat vs. Bunların aynısını çiftçiler toprağa da atıyor. Bunlar gübre diye bildiğimiz malzemeler” ifadelerini kullandı.
1 Kökte 25 Kilo Ürün
Topraksız tarım, balkonda ya da çatıda yapılabiliyor. Ziraat mühendisi Kuruner, “Evde maliyet 50 TL’yi geçmez. Kullanılmayan yoğurt kapları, su boruları, bir kova, bir de tohum lazım. Gübre karıştırmayı biz kursta öğretiyoruz. ‘Gıda Çarşısı’ndan bir gübre bayiinden temin edilebiliyor. Ancak biz bunu atılması gereken oranda veriyoruz. Akvaryum motoru ya da maşrapayla sulama yapılabilir. 50 TL’lik bir yatırımla bir süre sonra pazara çıkmaz hale gelirler. Bazı vatandaşlarımız apartmanın çatısında yapıp tüm apartmanın ihtiyacını karşılar hale geliyor. 30 santime bir kök sebze ektik diyelim. Dört metrekareye 10 kök sığsın. Örneğin domates ektik. Her bir kök bize 25 kilo domates veriyor. İki ay sonra ürün vermeye başlıyor. 10 ay boyunca ürün veriyor. Bir farkla, bizdeki ürünler kokusuyla, lezzetiyle çıkıyor” diye konuştu.
Kurs Programı
Ziraat mühendisi Kuruner, kurs hakkında da bilgi verdi: “Kurs programının içinde kursiyerlerimize ‘Proje Döngüsü Yönetimi’ adlı bir ders veriyoruz. Bir de fizibilite dersi veriyoruz. Üreticilerimizin teşvikler ve hibelerden yararlanması için. Proje yazmayı bilmedikleri veya cesaret edemedikleri için bu işe girmiyorlar. Uygulamalı iki günlük bir eğitim veriyoruz isteyenlere. O kişiler iki günlük eğitimin ardından proje yazmış oluyor. Proje yazabilir duruma geliyor çiftçi. Çünkü danışman firmalar bu işler için 10 bin, 20 bin TL gibi paralar talep ediyor üreticilerden. Bir de fizibilite eğitimi veriyoruz. İş kurmak pembe hayallerle olmuyor tabii. İşletme fikri gerçekçi mi, 5 yıl sonra nereye gelir gibi soruların yanıtları için buna ihtiyaç var. Sorun ve risk analizleri vb. yapılır.”
Aydınlık Gazetesi Ege Eki - 20.06.2017, Salı (Emrah Taştan)
20.06.2017
