20.06.2019 / Ormanı, Merayı Ranttan Koruyalım!
“Türkiye Ormancılar Derneği”, 840 doğal afetle 2018 yılının, en fazla doğal afet meydana gelen yıl olduğunu bildirdi. Dernek açıklamasında, ormanları ve meraları ranta açan yasal düzenlemenin iptal edilmesi istendi.
“Türkiye Ormancılar Derneği” tarafından yapılan açıklamaya göre, 2018 yılı kaydedilen 840 doğa kaynaklı afet ile en fazla afetin meydana geldiği yıl olarak tarihe geçti. 2019 yılında da afetler artarak devam etti.
İklimlerde beklenen bu değişikliklerin tarım ve ormancılık gibi iklimle doğrudan ilişkisi olan sektörleri olumsuz etkileyeceği ifade edilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Tarım ve ormancılıkta halen yaşanan sel, kuraklık, dolu, fırtına, orman yangını gibi afetlerin daha da şiddetleneceği, istilacı türlerin artacağı, böcek ve mantar zararlılarının ise yoğunlaşacağı da öngörüler arasında. Bütün bunlara ek olarak tarım alanlarında ürün desenlerinin değişmesi, rekolte azalmaları, orman yangınlarının artması, ormanların tür bileşiminin değişimi, canlıların göç etmek zorunda kalması da beklenen etkiler arasında. İklim krizine bağlı olarak ortaya çıkan bu olumsuzluklara ek olarak yüzbinlerce hektar orman alanının taş ve maden ocakları, yol, elektrik nakil hattı, hatta cezaevi yapımı için yok edilmesi, sera gazı salınımını artırarak iklim krizinin derinleşmesine yol açmaktadır. Orman tahribatı ve orman alanlarındaki parçalanmanın artması, sel ve erozyon ile tarım ve mera alanlarının da tahrip olması sonucunu doğurmaktadır. Sürdürülebilir tarım ve hayvancılık için ormanların korunması en önemli şarttır.”
“Orman-Toprak-Tarım Ulusal Güvenlik Meselesi”
Açıklamada orman varlığımızın, ekilebilir topraklarımızın, tarımsal üretimimizin ulusal güvenlik meselesi ve ertelenemez olduğu vurgulanarak şu önerilerde bulunuldu:
* “T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği ve İklim Değişikliği Uyum Daire Başkanlıkları” ile “T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü” öncülüğünde ilgili bakanlıklar, belediyeler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla yeni bir acil eylem planı oluşturulmalıdır.
* Ormanlarımızı ve meralarımızı ranta açan yasal düzenlemeler derhal iptal edilmelidir.
* Ormanlar ve diğer doğal ekosistemlerin tahrip olmasına neden olan “ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) Yönetmeliği” değiştirilerek tarım, orman ve meraları yok eden faaliyetlere “ÇED uygundur” kararı verilmesinin önüne geçilmelidir. Çevresel etki değerlendirmelerinde, yatırımların iklim değişikliğine etkilerinin de incelenmesi şartı getirilmelidir.
* Sera gazı salınımını artıran, aynı zamanda ormanları da tahrip eden politikalardan vazgeçilmelidir.
Aydınlık Gazetesi - 20.06.2019, Perşembe
20.06.2019