14.05.2018 / Melih Baş - Dünya Çiftçiler Günü ve Tarım Türleri
“Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu”nun (IFAP) kuruluş tarihi olan “14 Mayıs”, 1984 yılından beri her yıl “Dünya Çiftçiler Günü” olarak kutlanıyor, dünyada çiftçilik mesleğine ve sorunlarına ait farkındalığı arttırmak amacıyla. Gerçi federasyon 2010’ların başında kapandı ama “14 Mayıs” kaldı yadigar! Bu bilgi Türkiye’deki kutlamalarda yok nedense? Ama “TZOB”nin “14 Mayıs Basın Açıklaması”nı okuyunuz lütfen.
Tarım sektöründeki sorunlar genelde dizge (sistem) sorunudur; ama tarımsal üretim sürecindeki kimi aktörler ya da konular üzerinden tümel değil tekil olarak gündeme getiriliyorlar. Örneğin, çiftçilerin sorunları ya da ürün, kredi, mazot fiyatı sorunları vb.
Tarım Çeşitleri
Tarıma dizgesel olarak bakıp türlerine göz atalım.
Konvansiyonel tarım ya da kimilerince modern tarımın ana özelliği en yüksek gelirin (hatta kar mı desek?) elde edilmesi amacıdır. Ayrıca tek tip bitki-hayvan üretimine odaklanma, yakıt olarak petrole bağımlılık, kimyasal tarımsal mücadelenin insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkileri olması, emperyalist-kapitalist sistemin dayattığı mekanizmalara (örneğin sözleşmeli çiftçilik, tohum tekellerine bağımlılık vb) bağımlı olma özellikleri cabası! Bu dizge sorunlardan arıtılabilir mi? Yoksa dizge paradigmatik olarak sorunun ta kendisi mi?
Hassas Ürünler
Gelelim hassas tarım türüne. Bu tür tarımda en üst düzey teknoloji uygulanmaya çabalanır. “Sanayi 4.0” gibi “Tarım 4.0” yani! Örneğin “Ülker” firmasının geliştirdiği ve hastalığa, kuraklığa dayanıklı, yüksek verimli “Ali Ağa Buğdayı”nı yaygınlaştırmaya çalışması, üreticilere uydudan hava durumunu öğrenip sulama konusunda bilgisayara dayalı destek vermesi vb. Bu türün de konvansiyonel tür gibi gelire odaklı olması, insanın doğaya ve giderek kendine yabancılaşması riski taşıyacak denli ileri teknoloji fanatizmi barındırmasını resmedelim: Ülkenin tarımsal ürünlerinin robotlarla üretilmesi! Gelin bırakın bu insansız araç gibi ileri teknoloji saplantısını, uygun teknolojiye yönelin. Yoksa çiftçiler yazılımcı mı olsunlar, pişpirik mi oynasınlar, tohum tekellerinin bayisi mi olsunlar?
Şimdi de iyi tarım uygulamalarına bakalım. Buradaki iyi göreceli iyiliktir. İyi tarım uygulamasında da tek tip ürüne yönelim kültüründen kaçınılması son derece güç. Çünkü bu dizgede her bitkiye uygulanacak tarım girdileri ve tekniklerinin farklı olması istenir. Kimyasal tarım savunulmaktadır bir bakıma. İyi tarım uygulamaları belgelendirilmesinin yükü çiftçiye, geliri kime bilin bakalım; parekende devlerine (bkz.Walmartizm konulu yazımız!).
Organik Ürünler
Gelelim organik (ekolojik, biyolojik) tarım türüne. Temelde yapay kimyasalların kullanılmadığı, doğaya ve insana zarar vermeden (olanaklı olduğu çok tartışmalı!) yapılan tarıma organik tarım deniyor.
Organik yerine ekolojik tarım ve ürün terimleri daha doğru olacaktır. Bu tür denetlenme, belgelendirilme esaslı bir türdür. Organik tarıma daha gerçekçi bakıldığında iyi tarım özelliğini daha çok hak eden bir tarım yöntemi olduğu söylenebilmektedir.
Organik tarımın olanaklılığı konusunda kuşkucu yaklaşmıştık ya; bu türün ilk uygulama evresini eşik kabul edip ötesine geçilmesinden söz edildiğinde karşımıza çıkan tür kavramları şunlar: biyodinamik tarım, kalıcı tarım (permakültür), doğal tarım (Fukuoka tarımı) vd. türler. Bunlar da ne mi? Gerçekten meraklandınız mı? Haydi kitap okuma zamanınız geldi: Hakan O. Erzincanlı, Organik Ötesi Tarım, 2.B., Yeni İnsan Yay. Aralık 2017.
Son Söz
Tarımda dizgesel sorunun çözümü sosyo-ekonomi politik dizgeyi değiştirmekte! Ki, hepimiz için alın teri döken ve karşılığını alamayan çiftçilerimizin “Dünya Çiftçiler Günü” kutlu ol(abil)sun! İnsana ve insanlığa dair umutsuz-kötümser (mizantropik) anlayışın odağını sisteme çevirip yepyeni bir anlam yüklemeli! Sanatçılara kulak verelim: Beni ben mi delirttim (bkz. Ferhan Şensoy)? Beni siz delirttiniz (bkz. Cem Karaca)!
Not: Yazımızda genişçe yararlandığımız H.O. Erzincanlı’nın kitabıyla ilgili olarak hem yazarı hem de yayınevini içtenlikle kutluyoruz.
Aydınlık Gazetesi - 14.05.2018, Pazartesi
14.05.2018