23.03.2016 / Melih Baş - 23/3 Dünya Meteoroloji Günü: Daha Sıcak, Daha Kuru, Daha Nemli!
“Dünya Meteoroloji Örgütü” (DMÖ), “23.3.2016 Dünya Metoroloji Günü”nü (DMG), “Daha sıcak, daha kuru, daha nemli gelecekle yüzleşin” ana iletisiyle kutluyor.
“DMÖ” Genel Sekreteri Petteri Taalas, basın açıklamasında gelecekle yüzleşilmesi ve önlem alınması gerektiğini vurguluyor.
Öncelikle geleceğimizin daha sıcak olacağı belirtiliyor. Kayıtlara göre 2011-15 dönemi en sıcak dönem olmuş. İspanya Mayıs’ta 46 dereceyi görmüş. Sera gazları miktarı 2015’de tavan yapmış! “Paris Anlaşması” kapsamında ülkelerin sundukları “Niyet Edilen Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı Planları”nın (INDC’lerin) hedef olarak belirlenen 1.5 °C derecelik sıcaklık artışını yakalamak bir yana, 3 °C derecelik artışı önlemeye bile yeterli olmayacağı vurgulanıyor! Bu gidiş, daha sıcak gündüzler ve geceler ve sıcak dalgaları anlamına geliyor! “DMÖ”, bu durumda oluşacak ek sağlık riskleri konusunda hem kamu birimlerinin hem de sağlık hizmeti veren kesimlerin erken uyarıya kulak asmaları gereğinin altını çiziyor. Pardon ama, “DMÖ” ve “MGM” (TC Meteoroloji Genel Müdürlüğü), sağlık kesimi yerine niye iklim bozucu sektörlere, eşdeyişle küresel şirketlere hiçbir söz etmez?
İkinci olarak geleceğimizin daha kuru (kurak) olacağı belirtiliyor. Kuraklık Brezilya’da ve batı kuzey Amerika’da ve Endonezya’da kavurucuymuş ve rekor düzeyde yangınlar baş göstermiş. Buna karşı bütünleşik kuraklık yönetimine geçmek, bu amaçla etkili siyasalar ve arazi yönetimi stratejileri uygulanması öneriliyor. Bunun için çok kapsamlı bir veri ve bilgi paylaşımının önemli bir koşul olduğunun da altı çiziliyor.
Üçüncü olarak, gelecekte şiddetli yağışlar ve aşırı seller olacağı belirtiliyor. Kayıtlara göre, Malawi bu Ocak’ta en kötü taşkınları yaşarken, ABD bu Mayıs’ta en yağışlı dönemini geçirmiş. 5 Aralık’ta Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda’da 24 saat süren yağmur bir rekormuş! Etki temelli tahminlerle, bu felaketlerin yol açacağı can ve mal yitimlerinin azaltılabileceği vurgulanmakta; afet riski yönetiminin ciddiyetle ele alınması gereğinin altı çizilmektedir.
Meteorolojik Değişim ve Kalkınma
“Birleşmiş Milletler” çalışmaları çerçevesinde ortaya konulmuş bulunan “Gündem 2030”da ve “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”nde kimi küresel yüklenimler vardır. Örneğin, herkes için geliştirilmiş gıda güvenliği, su ve çevre sağlığı izlencesi gibi. Bunun için temiz enerji ve sağlıklı çevre koşullarına sahip yerleşim birimlerine vurgu yapılarak, doğal ekodizgelerin sürdürülebilir yönetimi desteklenmektedir. Kuşku yok ki, bu küresel stratejinin önemli bir parçasını ise sürdürülebilir kalkınma için uygun iklim ve sağlıklı hava koşulları içinde yaşayan toplumlar oluşturmaktır.
“DMÖ” yayınladığı basın bildirisinde, “DMÖ” ailesi olarak, sürdürülebilir kalkınma çabası içinde olan ve iklim değişikliğine karşı savaşım içinde olan ülkeleri, hava, iklim, subilim (hidroloji) ve çevre için olanaklı en iyi hizmetleri sunarak desteklemeyi sürdüreceklerini belirtmiş. Peki, “MGM”nin Türkiye’nin “INDC”sinin yetersiz olduğu ve geliştirilmesi gerektiği konusunda bir şey dediğini duyduk mu? Yok! O halde?
Sonsöz: Çanakkale Küçükkuyu’da “Zeus Altarı”nda, hava olaylarından sorumlu Tanrı Zeus ve kehanet tanrısı Apollon ile görüştük. Onlara göre, bu hava durumunun sorumluları, haksız savaşları pek seven savaş tanrısı Ares ve ticaret tanrısı eşkiya Hermes! Zeus bu sorunu çözmesi için, us tanrıçası Metis’ten doğan kızı bilgelik tanrıçası Athena’yı görevlendirdiğini belirtti. Halklara uyar da ya egemenlere ve tekelci şirketlere?
Aydınlık Gazetesi - 23.03.2016, Çarşamba
23.03.2016