27.01.2021 / Yalçın Bayer - ‘İnsanlığa Karşı Suç!’
Öyle bir zihniyet içine sürüklendik ki ne kadar yeşil alan varsa sorulmadan içine “dalınıyor”, kesiliyor, biçiliyor demek gerekiyor. Buna askeri alanlar da dahil edilmeye başlandı. Vatandaşlar “Kazdağları”, “Istrancalar” için mücadele sürdürürken, madenciler en önde yer alıyor; hele bunların en imtiyazlısı “altıncılar”... Anlaşıldığına göre sıra “Kelkit Havzası”na gelmiş.
“Göz dikilen” alanı tanıyalım:
Tokat Reşadiye’ye bağlı Kuyucak, Yağşiyan, Demircili, Baydarlı ve Konak köyleri; Ordu Mesudiye ilçesine bağlı Derebaşı, Birebir, Mahmudiye, Güzle ve Abdili köyleri; Gölköy ilçesine bağlı Çatak, Çetilli köyleri, Düşek ve Uzunbara yaylaları, 5 asırdır pazar kurulan Selemen Yaylası, Delice Deresi ve Ordu Bolaman Çayı ya mahvolacak ya da bir şekilde maden çalışmalarından etkilenecek.
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Reşadiye’de yapılmak istenen maden arama projesini yargıya taşıdı. “TÜPRAG Metal” hakkında “TCK madde 77 ‘insanlığa karşı suç”, “TCK madde 185 ‘içme suyuna zehirli madde katma”, “TCK 305. madde ‘temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak üzere yarar sağlama”, “TCK madde 86-87. madde ‘kasten yaralama”, “TCK 257. madde ‘görevi kötüye kullanma”, “Orman Kanunu’na muhalefet”, “TCK madde 181 ‘çevrenin kasten kirletilmesi”, “Çevre Kanunu’na muhalefet’ten” suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusuna CHP’den Metin Erçıktı, İYİ Parti’den Ayşegül Karabay, Kuyucak Köyü Muhtarı Zekai Koyuncu bölgede yaşayanların adına imza verdiler. Yağşiyan yöresinde 1970 hektar, Kuyucak yöresinde 1948 hektar olmak üzere 2 adet arama ruhsatı alınmış. Yaklaşık 40 bin dönümlük bir alanda siyanürle altın aranmak isteniyor. Milletvekili Durmaz “Bize 2000 dönüm diyorlar ama biz bu hikayeleri ülkemizin farklı bölgelerinde dinledik. Arazinin büyüklüğüne bakar mısınız? İsterdik ki diğer partiler de bu davaya müdahil olsunlar!” dedi.
Kelkit Havzası “Son Ekolojik Kale”
“Kelkit Havzası” nedir? “Avrupa Konseyi” tarafından ilan edilen 1. derece sit alanıdır.
“Kelkit Havzası”, küresel iklim tehdidine karşı Anadolu’nun kalan son ekolojik kalesidir.
Bölgede maden değil, koyun yetiştiriciliği, yörenin güzelliği, endemik bitki çeşitliliği konuşulmalıdır.
Kuyucak köyü, Kurudere ve Tepedibi mevkileri 26.02.2015 tarihinde alınan 1986 ve 1987 sayılı kararlarla “Avrupa Konseyi Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri” ve “Türkiye Cumhuriyeti Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü” tarafından 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edildiğini, ruhsat veren sorumlular tarafından bilinmiyor mu?
Maden aramak için açılacak sondajlar, patlatmalar, hafriyatla oluşacak toprak dağlarının, Reşadiye’nin şifa kaynağı termal suyunu, yeraltı ve yerüstü sularını zehirleyeceği bizzat bilim insanları tarafından söylenmektedir. Kuzey Anadolu fay hattı bölgeden geçmektedir. Geçmişimizde yaşanmış acı bir deprem gerçeği vardır.
Siyanür işlemi sırasında altınla birlikte çözülen çinko, nikel, bakır, demir, arsenik gibi ağır metallerin de insan sağlığına ciddi zararları söz konusudur. Bu metallerin yeraltı ve yerüstü sularına ya da toprağa bulaşması, insanlara gıda ve su yoluyla geçmesi demektir.
Tokat, Ordu, Samsun, Giresun, Sivas illerine bağlı bölgedeki ilçe insanlarının ürünlerinin 6 asırdır “Selemen Yaylası”nda satıldığını, yörenin üniversite rektörleri, valiler, kaymakamlar bilmiyorlar mı?
Vatandaşlar onun için “Topraklarımızın talan edilmesine izin vermeyeceğiz” diyorlar.
……………………………………
Hürriyet Gazetesi - 27.01.2021, Çarşamba
27.01.2021