22.12.2019 / Bekir Coşkun - Atlar…
Küçük sevimli kız Yağmur at istedi…
Atı rüyalarına giriyor, at hayaliyle yatıp kalkıyordu… Aile çok varlıklı olmamasına rağmen ona bir at aldılar, Beştepe’deki kulüplerden birisine yerleştirdiler… Yağmur’un dünyası değişmişti, her gün ilk fırsatta atına koşuyor, küçük avucundaki şekerleri atına yediriyor, haradakiler bir at ile bir çocuğun ancak bu kadar birbirlerine tutkun olduğunu anlatıyorlardı…
Atının adını “Filozofi” koymuştu…
Yağmur gidemediği zamanlar “Filozofi” başını banklardan uzatıp, gözünü kapıdan ayırmıyordu…
* * *
O sırada Pakistan Cumhurbaşkanı, Abdullah Gül’e iki at hediye etmişti… O atları da aynı ahırlara koydular… Bir süre sonra “Tarım Bakanlığı” atlarda hastalık görüldüğünü, tümünün iğne ile uyutularak itlaf edileceğini duyurdu, 16 at vardı, birisi de “Filozofi…”
Yağmur çok ağladı…
Geceleri ahırlara yakın bir yere gidip oturuyordu…
Aile atlardan hasta olmayanların öldürülmemesi için çok uğraştı, ama bakanlık tıpkı toplu semt köpeklerinin öldürülmesinde olduğu gibi duymadı bile…
Ve veda zamanı gelmişti…
Yağmur atını son kez görmeye gitti, “Filozofi” başını Yağmur’un göğsüne yasladı, sanki ayrılığı anlamış gibi arkadaşını kokladı kokladı…
* * *
O gece yağmur yatağında yoktu…
Seyisler atları saydılar, 15 çıktı, birisi eksikti…
Yağmur ile onu deli gibi seven annesi “Filozofi”yi kaçırmışlardı… “Tarım Bakanlığı” görevlileri peşlerine düştü… Polis ve jandarmayı da devreye sokmuşlardı…
Küçük Yağmur atı ile köy köy kaçıyordu… Bir köyde birkaç gün kalıp, ispiyoncu bir köylü haber verir diye bir başka çiftliğe ya da köye sığınıyorlardı…
Diğer 15 at öldürülmüştü…
Aradan aylar geçti, 15 gün içinde hastalanıp öleceği söylenen “Filozofi”, çok sağlıklı, kırlarda küçük arkadaşı ile geziyordu…
Bir yıl sonra anneleri “Tarım Bakanlığı”na yeniden başvurdu… Atlarının çok sağlıklı olduğunu kanıtladılar, uğraş-didin, sonunda “Filozofi”nin tekrar harasına dönmesine izin verildi…
Şimdi; Yağmur kocaman bir genç oldu, yurt dışında eğitimini sürdürüyor…
“Filozofi”, Adana’da bir çiftlikte onu bekliyor…
* * *
Koca Türkiye fayton atları ile başa çıkamadı…
Medeni ülkelerde olduğu gibi; hayalini kurduğumuz, pırıl pırıl bakımlı atların, kurdelelerle-balonlarla süslü arabaların, içinde mutlu çocukların olduğu faytonları göremeyeceğiz…
Şimdilik yasakladılar…
81 at itlaf edildi…
Yerine motorlu küçük kamyonetler koyacaklar, sanki şehirde dolmuş yok!…
Artık patates çuvalı gibi oturursunuz arkaya…
Sözcü Gazetesi - 22.12.2019, Pazar
22.12.2019