30.12.2015 / Ali Gürer - Kaç Para ki Bu ODTÜ?
Son birkaç yıldır “ODTÜ” arazisi çevresindeki çılgın yapılaşma dikkatimi çekiyordu. Ankara’nın sınır tanımaz yapılaşma canavarı (belediyesi, müteahhidi, evleri satın alanları, vb’nin oluşturduğu kolektif yaratık) nasıl oluyor da arada kalan bu yeşilliği gururuna yediriyor şaşıyordum. Hatta bahar aylarında “İnşaat canavarı hızla ‘ODTÜ’ye doğru ilerliyor” notuyla ofisimden çektiğim, “Bilkent” yoluna bakan aşağıdaki fotoğrafı paylaşmıştım. Bugün de tepedekini çektim.
Katil Vinçlerin İntikamı
Nitekim belediye başkanımız da bu şehrin göbeğinde kalmış çalı çırpıyı yüksek katlı medeniyet abidelerine dönüştürememekten duyduğu rahatsızlığını çeşitli defalar dile getirdi. Hatta 2014 sonunda daha spesifik olarak “Eymir’i 2015’te ‘ODTÜ’den alacağız” da dedi. Herhalde seçimlerdeki patinajla sözünü tutmakta birkaç ay gecikti, ama kendisi alacağız dediyse alır biliyoruz.
Şu son günlerde birden başlayan “ODTÜ” tartışması ve beraberinde gelen arazi spekülasyonlarının üzerine merak ettim, ne olabilir bahsedilen rakamlar diye. Gerekirse para toplar alırız diye bir tahminim olmadı tabii, ama ne kadar iştah kabartıyor diye daha çok. Hesaplayınca da iyice korktum. Müteahhitlerimiz ve yakınlarının hesabı nedir, nasıldır bilmem, ama bu rakamları benden iyi hesaplıyorlardır ve şu kadarı net: üç beş bin idealist öğrenciye ya da hepi topu birkaç milyon ağaca yedirmezler bu rantı!
Şimdi; “ODTÜ”nün toplam alanı yaklaşık 75 bin dönümmüş. Maviyle işaretlediğim Ankara’da yüksek katlı lüks yapılaşmanın en yoğun olduğu yerler ve dolayısıyla en kıymetli alanları. Eyvah arada da çiğ yeşil bir tatak kalmış!
Bu bölgelerde basit arsaların m2’si 1.000 TL, hele bir de yol cephesi falan varsa 5 bine kadar ilanlar var. Hadi ortalama 2.000 olsa 75 bin dönüm tamı tamına 150 milyar TL’lik boşa yatan milli servet demek! Ha bu sade arsa hali. İşin devamını örnekte anlattım.
Örnek-1: Oran Tarafı
Bakın aşağıdaki resimde eski milletvekili lojmanları “Parkoran Sitesi”ne dönüştürülerek milletin vekilinden alınıp millete açılmış. Ne güzel di mi? Arkasındaki ekonomisini, burası nasıl oldu da kamu malından inşaat arsasına dönüştü falan bilmem. Ama şu hesabı yapmak kolay: yaklaşık 200 dönüm olan bu arazideki tanesi 1-3 milyon TL’den giden konutların değeri kaba hesap 3 milyar TL iken yolun hemen karşısında yatan 75.000 dönümlük “ODTÜ” arazisinin değeri tam 1,1 trilyon eder. Eski parayla zotrilyon falan oluyor herhalde. Tabii bunu böyle hesaplamak biraz abartı oluyor, ama kıyas yapabilmek açısından şeyettim.
Örnek-2: Eskişehir Yolu
Aşağıdaki resimde görünen Eskişehir yolu; bir tarafı yeni medeniyetimizin sembolü “AVM”ler ve halkın başını sokabilmesi için yapılmış dairesi 1-2 milyon TL’ciğe satılan 30-40 katlı rezidanslar iken görüyorsunuz diğer yanı toz toprak yaprak içinde metruk kalmış.
Ankara’nın yegane mesire alanı olan “AOÇ”nin sap gibi kavakları ve türlü pislik barındıran “Hayvanat Bahçesi” bugünün medeniyetine uygun 5 metre demir parmaklıklarla halkın pisinden pasından korunan sarayımız ve plastik dinozorlarla bezenerek yok edilmişken millet tüm zamanını bu “AVM”lerde geçiriyor işte. Bu Eskişehir yolunun güneyinde de “AVM”ye ulaşmak öyle sıkıntılı ki kuzey cephesinde 5-6 km’lik kısımda 6 “AVM” varken güneyde sadece 1 tane. Niye? “ODTÜ”nün çalısı dikeni yüzünden hep! Belediyenin derhal müdahelesi şart!
Hesap bu. Demem o ki bu tantananın gelişi belli, sonu fena. Asıl ironik olan ne biliyor musunuz, tahminen bu inşaatları yapan ve yapacak şirketlerin sahipleri, yöneticileri ve mimar-mühendislerinin neredeyse tamamı ve o rezidanslarda oturanların/oturacakların en az yarısı da “ODTÜ”lü. Her zamanki gibi; masum değiliz hiç birimiz. Kolektif olarak doğaya hücum, ağaçlara ölüm!
“ODTÜ Ulaşım Dayanışması Facebook Sayfası”ndan alınmıştır. - 30.12.2015, Çarşamba
30.12.2015