15.07.2019 / Necati Doğru - Yanan Ormanlar!
Yazın kavurucu güneş, tutuşmaya hazır ağaç diplerinde birikmiş kıvılcım ateşi bekleyen kuru otlar, füze hızıyla uzaklara yangın taşıyıcı kozalaklar. Neden her ne ise ormanların yanması yalnız bize özgü değil.
Her ülkede oluyor.
Bize özgü olan.
Yanan ormanı seyretme.
Bizde orman yangınlarının yüzde 97’si insan kaynaklı: Anız, çöplük, avcılık, sigara izmariti, çoban ateşi, piknik mangalı, terör, kundaklama, rant için kasıtlı yakma, trafik, enerji nakli döşeme. Sadece yüzde 3’ü doğal, yıldırım düşme.
* * *
Muğla’nın cennet ormanları yine yandı. 300 hektarlık alanda dağ keçileri, ceylanlar, kaplumbağalar. sincaplar, börtü böcek, meşe ve kızılçam ağırlıklı orman örtüsünde yanarken ağlayan ağaçların ateşinde kavruldular. Nedense Kahramanmaraş’tan başlayıp Akdeniz, Ege ve İstanbul’a kadar uzanan 1700 kilometrelik orman ağırlıklı sahil şeridinde en çok yangın Muğla’da çıkıyor, onu Antalya izliyor, sonra da İstanbul… En çok orman yangınının görüldüğü bu üç kentte de tesadüf imar rantı çok yüksek.
Siz anlayın!
Oysa uyanma var.
Ülkemizde Haziran ve Eylül aylarında görülen orman yangınlarına ilk müdahale süresi ortalama 40 dakikadan 15 dakikaya indi. Orman içinde bir duman görenler “Alo 177 Orman Yanıyor” diye uyarıyorlar.
Ormanı sahiplenme!
Ağaç ile insanı
Birlikte yaşatma!
Bilinci bize de ulaştı.
Muğla’da orman yangını başlayınca “Orman yanıyor, yetişin” uyarısı erken geldi.
Söndürme geç kaldı.
Yangın 20 saat sürdü.
* * *
Aslında Türkiye’nin orman yangınlarını söndürecek uçağı, helikopteri, itfaiye aracı, orman yangını için eğitilmiş ve kadrolara alınmış insan gücü var.
Muğla’da niçin geç kalındı?
Araya partizanlık mı girdi?
Şirket kayırma mı?
Kişi zengin etme mi?
Bu konuda aydınlatıcı haberleri “Cumhuriyet Gazetesi”nden Tuncay Mollaveisoğlu yazdı. Muğla’da yangın başlayınca söndürmeyi uçakla yapmak gerekliydi. Yangın söndürme uçakları bir defada daha çok suyu yanan bölgeye havadan bırakabiliyor ve yangın süresini, yayılma alanını azaltabiliyorlar. Ama Muğla’da meşe ve kızılçam ağaçları kavrulup yanarken söndürmeye uçak değil helikopterler yetişti. Çünkü bir yangın anında söndürmede görev alsın diye anlaşma yapılan şirketin uçağı yoktu, helikopteri vardı. Uçak ise “Türk Hava Kurumu”nun (THK) elindeydi, “Orman Bakanlığı”, yangın söndürmede uzmanlaşmış devlet şirketi “Türk Hava Kurumu” yerine helikopter sahibi özel şirket ile anlaşma yapmıştı. Nedenini ise “Türk Hava Kurumu”nun verdiği fiyat pahalıydı diye açıklıyordu.
* * *
Tuncay Mollaveisoğlu’nun araştırıp yazdığına göre, bu bilgi gerçek değildi.
Gerçek olan:
“THK”, 70 milyon istemişti.
Özel şirket 104 milyon.
Anlaşma sadece helikopter sahibi olan ve daha yüksek teklif veren özel şirketle yapılmıştı. Özel şirket dolardaki artışı gerekçe göstererek sözleşmede belirtilen helikopter sayısına ulaşılamadığını bildirmiş, sözleşme şartları sakatlanmıştı. Muğla’daki orman yangını işte tam sözleşmenin sakatlandığı bu günlerde çıktı.
Tesadüf mü?
Alo 177…
Yanıyor ormanlar!
Dikiliyor betonlar!
Sözcü Gazetesi - 15.07.2019, Pazartesi
15.07.2019