04.09.2015 / Son 50 Yılın En Güçlü ‘El Nino’su Yaşanabilir
Mart’ta başlayan “El Nino” doğa olayının, yılın ikinci yarısında etkisini artırabileceği ve son 50 yılın en güçlü “El Nino”larından biri olabileceği bildirildi.
“Dünya Meteoroloji Örgütü”nden yapılan açıklamada, bu küresel okyanus ve atmosfer olayının tropik “Pasifik Okyanusu”nda şu an mevcut olduğu ve bu yılın sonuna doğru etkisini giderek artırabileceği ifade edildi.
“Pasifik Okyanusu”nda deniz yüzeyi sıcaklığının ortalamanın 2 derece üzerine çıkabileceği belirtilen açıklamada, 2015 yılının son yarısında etkisini giderek artırması öngörülen “El Nino”nun, son 50 yılın en güçlülerinden olabileceğine işaret edildi.
“El Nino”, yarattığı ısıtıcı etki nedeniyle kasırgalara, şiddetli yağışlara, taşkınlara, kuraklıklara, yangınlara ve tarımsal ürün kayıplarına yol açıyor, bütün bunların sonucu olarak da salgın hastalıklar artıyor ve çok sayıda kişi ölüyor.
“El Nino Doğal Afetleri Artırabilir”
“İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü” Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, Mart ayında başlayan küresel atmosfer ve doğa olayı “El Nino”nun doğal afetleri artırabileceğini söyledi.
Şen, dünyayı etkisi altına alan küresel ısınmanın kendini iyice hissettirmeye başladığını, doğa olaylarında önemli değişimlerin gözlemlendiğini dile getirdi.
Bunun etkilerinin dünya genelinde görüleceğini belirten Şen, Mart ayında başlayan ve gelecek yıl da devam edeceği öngörülen “El-Nino”nun oluştuğu bölgede Temmuz itibarıyla deniz yüzey suyu sıcaklığının 1.5 derece arttığını anlattı.
Yapılan son araştırmalara göre yüzey suyu sıcaklığı artışının 2 dereceyi bulacağının tahmin edildiğini bildiren Şen, “Bu da son 50 yılın en şiddetli ‘El Nino’su anlamına geliyor. Etkileri daha çok okyanus kenarı ülkelerde görülüyor. Bizim bulunduğumuz bölgede çok kuvvetli olmasa da yine de etkisini gösteriyor” dedi.
Şen, “El Nino” nedeniyle doğal afetlerin daha sık yaşanabileceği uyarısını dile getirerek şu bilgileri aktardı:
“El Nino esnasında orta ve doğu tropikal ‘Pasifik Okyanusu’nun deniz suyu yüzey sıcaklığı, normalden belirgin şekilde daha yüksektir. Bunun tam tersi olan ‘La Nina’ şartlarında ise bu bölgeler normalden soğuktur. Sıcaklık değişimleri, küresel ölçekte büyük iklim dalgalanmalarıyla ilişkilendirilmektedir. Bu doğa olayı başladığında sona ermesi bir yıl veya daha fazla sürebilmektedir. 1997-1998’deki güçlü ‘El Nino’ olayını, 1998 ortalarından 2001 başlarına kadar devam eden ‘La Nina’ fazı izlemişti. ‘El Nino’lu yıllarda genellikle dünyada sıcaklıklar artar, sel, fırtına gibi doğal afetler çoğalır, kuraklık baş gösterir. ‘La Nina’lı yıllarda ise düşük sıcaklıklar görülür. Özellikle sonbahar ve kış döneminde ‘El Nino’ etkisini tüm dünya hissedecektir. Ülkemizde de buna bağlı olarak sel, fırtına ve kuraklık gibi doğal afetlerde artış beklenmektedir.”
Türkiye’de doğal afetler nedeniyle can ve mal kayıplarının artış göstermesinden duyduğu endişeyi ifade eden Şen, Artvin’deki sel ve heyelanın bunun en belirgin örneği olduğunu kaydetti.
“Küresel ısınma veya ‘El Nino’nun arkasına saklanıp doğal afetlerden sıyrılamayız” ifadesini kullanan Şen, dere yataklarına yol ve yapı inşa edilmemesi gerektiğini, hatayı her zaman doğada aramanın yanlış bir tutum olduğunu sözlerine ekledi.
Gazete Vatan - 04.09.2015, Cuma
04.09.2015
