21.08.2015 - Gönenç, İbrahim Ethem - Bu Batak ve Karanlıktan Çıkabilir miyiz?
Bir rüyam var! Doğa ile barışık, dogmalardan arındırılmış, bilimin yol göstericiliğinde ilerleyen, demokrasiyi içselleştirmiş, eğitimli ve kültürlü yurttaşları olan yeni bir Türkiye’de; bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamak. Bu rüyayı gerçekleştirmek mümkün, aşağıdaki ilkelerle yeni bir düzen kurabilirsek eğer!
Temel Haklar, Katılımcılık ve Gelişme
“Türkiye Cumhuriyeti”nin tüm yurttaşları, hiçbir ayırım gözetmeksizin aynı “evrensel insan hakları”na sahiptir. Yurdumuzun tüm bitki ve hayvan topluluklarının da, aynı şekilde evrensel yaşam hakları vardır.
Fakirlik ve yoksulluğun tamamen ortadan kaldırılarak, yurttaşlarımızın insanca bir yaşam sürmesi için kurulacak bilgi, emek ve üretimi esas alan ekonomik sistemde; kalkınma değil, “gelişme”, tüketim değil “üretim” esastır.
Gelişmede kırsal alanlar, tarım ve hayvancılık öncelenir. Bunun için kırsal alanlarda yerleşim yerleri rehabilite edilerek, altyapı eksikleri tamamlanarak, eğitim, kültür ve sanat faaliyetleri için gerekli tesisler kurularak, aile işletmeciliği geliştirilerek, kooperatifler oluşturularak, tarıma dayalı sanayi desteklenerek kırsal alanlarda yaşam teşvik edilir ve özendirilir. Tarım, hayvancılık ve gıda sektöründeki tüm yabancı yatırımlar devletleştirilerek ulusal kuruluşlara, kooperatiflere devredilir.
Yurttaşları temsilen tüm demokratik kitle örgütlerinin karar verme süreçlerine eşit haklarla katılımı esastır. Bunun için gerekli sistemler Devlet tarafından kurulur.
Din, Eğitim, Sağlık, Adalet ve Güvenlik
Devletin tüm inançlara mesafeli olması için, devletin, siyasetin, eğitimin ve hukukun dinsel kurallar ve inançlardan arındırılması esastır. Hiçbir insan, özellikle de çocuklar, dinsel inançların baskısı altına alınamaz.
Devlet, tüm kaynaklarını, öncelikli olarak eğitim, araştırma ve geliştirme, sanat ve kültür için seferber eder. Fikri ve vicdanı hür, üreten, düşünen, akılla ve bilimle sorgulayan, araştıran sağlıklı nesiller yetiştirmek üzere; öğretmen, aileler ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte oluşturulup, yürütülecek bir eğitim programı, devlet bütçesinin önemli bir kısmı kullanılarak derhal hayata geçirilir.
Eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik hizmetleri bütünüyle devlet tarafından yerine getirilir. Bu hizmetler asla özelleştirilemez, mevcut olanlar da devlet tasarrufuna alınır. Her yurttaş tüm bu hizmetlerden koşulsuz ve bedelsiz olarak yararlanır.
Tüm hukuk sistemi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi esas alınarak, çağdaş ve bilimsel bir anlayışla yeniden kurulur ve yapılandırılır.
Ekosistem ve Doğal Kaynaklar
Yurdun tüm yerüstü ve yeraltı kaynakları ile toprakları, kıyıları ve sulak alanları o ülkenin yurttaşlarına aittir. Bunlar asla satılamaz, kiralanamaz veya devredilemez. Devlet bu kaynakların kullanımını yurt ve havza ölçeğinde planlar ve geliştirir.
Yurdumuzun enerji gereksinimini karşılamak üzere “HES”ler, fosil yakıt kaynakları ve nükleer enerji süratle terkedilerek, bütünüyle güneş enerjisi öncelenir ve desteklenir.
Yurdumuz ekosistemindeki insan dahil tüm organizmaların birarada, bir denge ve ahenk içinde yaşamaları ve doğal kaynaklarımızın korunması için, yurttaşlar adına ve yararına ve de bilmin ışığında havza ölçekli, havzadaki tüm paydaşların katılımıyla arazi ve kaynak kullanım ve gelişme planları hazırlanır. Hiç kimse bu planlara aykırı bir tasarrufta bulunamaz ve bu planlara aykırı mevcut tesisler kamulaştırılarak faaliyetlerine son verilir.
Bence ancak böyle kurtulabiliriz bu bataklıktan ve karanlıktan. Yorumlarınızı bekliyorum, güneşli günlerde buluşmak üzere hadi rastgele!
Aydınlık Gazetesi - 21.08.2015, Cuma
21.08.2015