07.07.2020 / Zülal Kalkandelen - Peşkeş!
Tarih: 30 Haziran 2020
Saat: 02.00 - 03.00 arası
Yer: TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
Yıllardır “Hayvan Hakları Yasası”nı çıkarması beklenen ama bunu gündeme almayan iktidar, hayvanların yaşam hakkını gasp eden bazı maddeleri gece yarısı komisyondan geçirdi.
Görüşülen torba yasa kapsamında “4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu”nda değişiklik yapılması önerildi. “AKP” milletvekillerinin imzasıyla önerilen 9. maddedeki değişikliğin gerekçesinde aynen şöyle deniyor:
“Önerge ile bazı hayvanların bilimsel yönden araştırılması, insana veya mala zarar verenlerin avlatılması, diplomatlar, uluslararası kuruluş temsilcileri veya devlet misafirleri gibi üst düzey temsilcilere gerektiğinde ücretsiz av yaptırılabilmesine yönelik düzenleme yapılması amaçlanmaktadır.”
“Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü”, komisyonda bu öneriyi savunmuş. Ne acıdır ki adında “Doğa Koruma” ifadesi olan bir kurumun temsilcisi, hayvanları öldürtmeyi ve bunun “mütekabiliyet esasına dayalı olarak yabancı devlet konukları için ücretsiz olmasını” gerekçe olarak sunmuş!
Belli ki bu değişikliklerle “av turizmi” denilen utanç canlandırılmak isteniyor. Hatırlarsanız, 4 yıl önce de Trump’ın oğluna soyu tükenmekte olan iki yaban keçisini öldürmesi için özel izin verilmişti.
Acaba Avrupa ülkelerinin Türkiye ile seyahat koridorunu açmasının konuşulduğu bir dönemde, hatırı sayılır yabancılara ücretsiz hayvan öldürme izni verilmek istenmesinin nedeni ne? Av meraklısı bürokratları ve diplomatları etkilemek mi?
* * *
Değiştirilen maddede, bazı hayvanların bilimsel yönden araştırılması, insana veya mala zarar verenlerin avlatılmasından söz ediliyor.
“Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü”, “Bazı yırtıcı hayvanlar yerleşim yerlerine kadar gelip insanları öldürebiliyor, mesela ayılar, biz bunları öldürtebiliyoruz” diyerek örnek vermiş.
Önce hayvanların doğal yaşama alanları beton yığılarak rant için yok ediliyor; sonra da hayvanlar zorunlu olarak yiyecek ya da su aramak için yerleşim bölgelerine inince öldürülüyor...
Kırsaldaki hayvan katliamlarının çoğu mala/cana zarar verme bahanesi ile yapılıyor. Avcılık adı altında cinayet satılıyor.
Hayvanlar söz konusu olduğunda daima para canın önüne koyuluyor; çünkü hayvanlar sadece “mal” veya “kaynak” olarak görülüyor.
* * *
Birçok kişi, “Kara Avcılığı Kanunu”nda yapılmak istenen değişikliği yabancılara sağlanan kapitülasyonlara benzeterek karşı çıkıyor. Bu konudaki eleştirinin “yerli avcı-yabancı avcı” ya da “ücretli av-ücretsiz av” ayrımı üzerinden yapılması yanlıştır.
Yabancılara ayrıcalık sağlanmasını savunacak değiliz elbette fakat burada asıl sorun, siyasetçilerin katliama yasal kılıf bulmasıdır. Yerli ya da yabancı bir insanın av adı altında hayvan katletmesi, bunun ücretli ya da ücretsiz olması fark etmez; av her durumda cinayettir.
Doğayı ve kendisi dışındaki canlıları yok eden açgözlü insan türünün, bunun sonucu olarak iklim krizi ve virüslerle boğuştuğu bir dönemde av konusunda yapılmak istenen değişiklikler, korkunç bir yıkımdır.
“AKP iktidarı”nın dizginlenemeyen rant hırsına ülkenin doğası gibi yaban hayvanları da kurban ediliyor. Bu maddelerin yasalaşmasının engellenmesi, hayvanların yaşam hakkı açısından önemli olduğu kadar, yeryüzünün geleceği açısından da hayatidir.
Milletvekillerine sesleniyorum:
Ülkenin Doğasını...
Geleceğimizi...
İnsan ve Hayvan Canını Peşkeş Çekemezsiniz!
Cumhuriyet Gazetesi - 07.07.2020, Salı
07.07.2020