30.07.2019 / Zülal Kalkandelen - Sömürü Nostaljisi...
Birileri, atlara uygulanan zulmün bitmesi için mücadele eden hayvan hakları aktivistlerini “lobici” diye damgalamaya çalışıyor.
Dediklerine göre elektrikli fayton üretenlerle işbirliği halinde olabilirmişiz...
Belli ki aktivistleri maddi çıkarla ilişkilendirerek şüphe yaratmaya çalışıyorlar. Ama bu tutmaz!
Atlı faytonların kaldırılmasını isteyen hayvan hakları savunucularının tek derdi candır; mal, para ya da konfor değil.
İmamoğlu’nun İmzaladığı Taahhütname
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi” Başkanı Ekrem İmamoğlu, 20 Haziran’da verdiği bir röportajda, fayton uygulamasına son verileceğini ve elektrikli faytonların kullanıma gireceğini söyledi.
Ancak göreve seçildiğinden beri bu konuda birçok protesto eylemi yapılmasına karşın susuyor. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi” (İBB), topu “TBMM Hayvan Hakları Komisyonu”na atıp bekleyişe girdi.
“TBMM Hayvan Hakları Komisyonu” Başkanı ve “AKP” Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel ise, bir süredir medyada, “Atlı faytonlar kaldırılacak ama bir kısmı turizm amaçlı sembolik olarak tutulacak” şeklinde konuşuyor.
Hemen O’nun ardından İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun’un açıklaması da basına yansıdı. İmamoğlu’nun talimatıyla “fayton masası” kurulmuş; şöyle diyor Ongun:
“Sadece elektrikli fayton bulunmayacak. Belirli bir sayıda iyi bakılacak ve daha güçlü atlar da Adalarımızda nostaljik amaçlı olacak.”
İmamoğlu’nun röportajda verdiği söz yok sayılmaya çalışılıyorsa, ortada bir de ıslak imzası olduğunu hatırlatırım.
Kendisi “Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu”nun “Oylarımız Hayvanlar İçin” kampanyası kapsamında “Söz Veriyorum” taahhütnamesini 27 Mart’ta imzaladı.
O taahhütnamenin 15. maddesi aynen şöyle:
“Atlı faytonları kaldırarak yerine akülü ulaşım araçları koyacağıma, kurtarılan atların ekolojilerine uygun geniş doğal ortamlarda rehabilite edilerek ölene kadar yaşamlarını sürdürmelerini sağlayacağıma söz veriyorum.”
Durum bu kadar netken susmak olmaz; sözünün gereğini yerine getirmesini beklemek hakkımız.
"Aile Ferdi" Köleler
Bu arada medyada atlı faytonlar lehine inanılmaz yayınlar yapılıyor. Mesela “Açık Radyo”daki “Dünya Mirası Adalılar” programı, son üç haftadır bu konuya ayrıldı.
Programa çağrılan konuklar, akla ve vicdana aykırı argümanlarla “atlı faytonların atlar için ne kadar iyi bir şey olduğunu” anlattı...
Faytoncunun biri, “Atlar haliyle ölecektir, yere de düşer” dedi; “İnsanlar da ayağını burkup düşmüyor mu” diye sordu!
Önüne baksın diye gözlerine at gözlüğü takılan, gem ve dizgin vurulan, arabaya bağlanan, sırtına kamçı ile vurularak yük ve insan taşıtılan atlar köleleştirilmiştir.
Faytoncunun, yolda ayağı takılıp düşen insan ile zorla çalıştırıldığı için 25 yıllık ömrü 2 yıla inen atı bir tutması bile, hayvana bakış açısını özetliyor.
Bir de “atları aile ferdimiz gibi görüyoruz; iyi bakıyoruz, en ufak rahatsızlıklarında veterinere götürüyoruz” diyorlar. Çalıştırıp üzerinden para kazanacakları bir makine gibi gördüklerinden olmasın o!
Sömürücüler, tarih boyunca sömürdüklerinin adına konuşup onların sömürülmekten dolayı mutlu olduğunu iddia etti.
Değişen bir şey yok.
Cumhuriyet Gazetesi - 30.07.2019, Salı
30.07.2019