16.01.2013 / Mehmet Ali Körpınar - Çevre Felaketi Yaşıyoruz!
5000 yıl içinde eriyen buzlar yüzünden İngiltere, Almanya, Hollanda, Danimarka, İtalya, İspanya, Ukrayna, Rusya, Romanya sular altında kalacakmış... (7 Kasım 201 3- National Geographic’s)
Güzel ülkemizde ve dünyamızda; küresel sermaye ve AB-D emperyalizminin çıkarları yüzünden oluşan çevre kirlilikleri nedeniyle sağlıklı ve mutlu yaşamımız giderek tehlikeye düşmektedir. Bizden sonraki nesillere de daha riskli ve kirli bir dünya bırakmamız söz konusu.
Pek çok gelişmiş ülkede toplum, yaşanan çevre felaketlerine karşı hem siyasal hem de sivil toplumsal örgütleri ile gereken tepkilerini çok güzel ortaya koymaktadır. Ne yazık ki ülkemizde siyasi yaşam kısırlaştı ve sadece dinsel siyasete veya etnik kimliğe dayalı hale geldi. Çağdaş demokrasilerde olduğu gibi ülkemizde yaşanan çevre kirliliğine karşı duyarlı bir siyaset ve siyasi güç söz konusu değil. Oysa her yıl tekrarlanan ve yıllardır devam eden çevre sorunlarımızı dile getirmemiz ve hep birlikte çözümler aramamız gerekir. Örneğin:
Küresel Isınma Güneş Topluyor: İklim uzmanları küresel ısınmanın durmadığını sadece bir “boşluk” dönemine girdiğini belirterek önümüzdeki günlerde dünyaya kuvvetli sıcaklıklar, seller ve yükselen deniz seviyesi ile geri döneceğini iddia ettiler. (24.09.2013 - Milliyet Gazetesi)
Enerji Faturasından Kaçarken Türkiye’de Su Krizi Yaşanacak: Türkiye 60 milyar $’lık enerji faturasını azaltmak için “HES” yapımına yüklendi. Sadece 11 şehre 641 tane “HES” yapılması planlanıyor. Ancak kötü planlama ve çevresel felaketler nedeniyle ülke su kriziyle karşı karşıya kalacak. (24.11.2013 - Sözcü Gazetesi)
Bu Kadar “Hes”e “Pes”: Karadeniz bölgesinde 406 hidroelektrik santralı var. Doğayı tehdit eden, köylüyü perişan eden projelerden 95’i bitti, 58’i yapım aşamasında ve 253’ü de onay bekliyor. (18.10.2013 - Sözcü Gazetesi)
Türkiye Çölleşiyor: Tarım alanlarının %59’unda, meraların %64’ünde, ormanların %54’ünde erozyon var. (25.11.2013 - Cumhuriyet Gazetesi)
Çarpık Kentleşme Trafik Çilesini Artırdı: İstanbul’da ardı ardına yapılan konut projeleri ve çarpık kentleşme neredeyse şehri yaşanmaz hale getirdi. “İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi”ne göre artık İstanbul’un kuzeyine doğru yeni yerleşim alanları oluşturulmamalı... (01.11.2013 - Cumhuriyet Gazetesi)
Büyük Kent Hasta Ediyor: Hava kirliliği, trafik ve iş stresi ruhsal sorunları da artırıyor, hastalıkları da... (18.11.2013 - Cumhuriyet Gazetesi)
Kanser Soluyorlar: Zonguldak’taki ölümcül hava kirliliği, yaşamı ciddi boyutlarda tehdit ediyor. (15.11.2013 - Cumhuriyet Gazetesi)
Ölüm Kustuğunu Gördüler: Kocaeli’nde, Dilovası sakinlerinin zehir soluduğunu “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” da kabul etti. Yapılan denetimler sonucu 20 işletmeye 1.215.002. - TL idari yaptırım ve 5 tesis içinde faaliyeti durdurma kararı alındı. (26.10.2013 - Cumhuriyet Gazetesi)
Yine Radyasyonlu Hurda: “TCDD” izole edildi dese de İzmir’deki atıklar panik yarattı. “TCDD 3. Bölge Müdürlüğü”nün “Makine Kimya Endüstrisi Kurumu”na (MKE) gönderdiği 27.000 kilonun üstündeki hurdanın içerisinde radyasyona bulaşmış malzeme belirlendi. (15.11.2013-Cumhuriyet Gazetesi)
“Fukuşima” Dünya İçin Bir Uyarıydı: Japonya’da tsunamiden hasar gören ve büyük miktarda radyasyon sızıntısı yapan “Fukuşima Nükleer Santralı”nı işleten “Tepco” firmasının başkanı Naomi Hirose, İngiliz “Guardian Gazetesi”ne yaptığı açıklamalarda nükleer enerjinin risklerine karşı uyarıda bulundu. (21.11.2013 - Milliyet Gazetesi)
Simsiyah Akıyor: “Bartın Irmağı”, bırakılan atık maddeler nedeniyle siyaha büründü. Irmağın Potbaşı mevkisinde yoğun görülen kirliliğe karşı vatandaşlar tepki gösterdi. (18.11.2013-Cumhuriyet Gazetesi)
“TOKİ”den Çarpıcı Okul: Trabzon Akçaabat’taki “Anadolu Lisesi”ne, “Yıldızlı Beldesi”ndeki “TOKİ Konutları”nda yapılan yeni lise binasının bahçesinde yüksek gerilim hatlarının olması velileri korkutu ve tedirgin etti. (16.09.2013 - Sözcü Gazetesi)
Evinizdeki Radon Gazı Tehlikesine Dikkat: Evlerin tabanlarındaki ya da duvarlarındaki çatlaklardan sızan radon gazı, sigaradan sonra en önemli ikinci akciğer kanseri nedeni olarak gösteriliyor. (17.10.2013 - Sözcü Gazetesi)
Sapanca Kuruyor: Sakarya’nın yanı sıra Kocaeli’nin de içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan “Sapanca Gölü”nde su seviyesi düştü ve sahil şeridinde yer yer 50-60 metrelik çekilmeler görülüyor. (22.11.2013 - Milliyet Gazetesi)
Çevre Katili 90 Firma: Dünyamızda, 21. yüzyıldaki iklim krizinin başlıca sorumlusunun sera gazı emisyonlarının neredeyse 2/3’ne neden olan toplam 90 şirket olduğu ortaya çıktı. (22.11.2013 – Cumhuriyet Gazetesi)
Doğal Afetlerden En Çok Yoksullar Etkilendi: 2012’de yaşanan 357 doğal afette 9.665 kişi öldü, 124.5 milyon insan mağdur oldu. 2013’ün ilk 6 ayında ise 127 afette 8.250 kişi hayatını kaybetti. Bu kayıpların çoğu yoksul ülkelerde oluşmuştur. (13.12.2013 - Cumhuriyet Gazetesi)
Bakanlık Alarm Verdi: 2030 yılında susuz kalabiliriz. “Kalkınma Bakanlığı”nın hazırladığı programa göre Türkiye kişi başına 1.500 m3 ile su sıkıntısı olan ülkeler arasında. 2030’da ise bu miktar 1100 m3’e düşebilir. (03.12.2013 - Milliyet Gazetesi)
İtfaiye Kaldırıma Otomobil Taşıdı: Beşiktaş’ta yangın yerine ulaşmaya çalışan itfaiye ekipleri sokakları otoparka dönüştüren araba sahiplerine takıldı. 20 dakika oyalanan ekipler sonunda yangına müdahale edebildi. (14.12.2013 - Milliyet Gazetesi). Ne yazık ki otopark sorunu tüm kentlerde var ve çözülemiyor. Bu nedenle itfaiye ekiplerinin daha dar ve uygun taşıtlarla olaylara müdahale etmesi gerekiyor. Bu önerimi, 7 yıl once “İstanbul İtfaiyesi”nin Haliç’te yapılan bir toplantısında da dile getirmiştim.
Elektrikte Kesinti Dönemi Başlıyor: Soğukların bastırmasıyla doğalgazda yaşanan aşırı tüketim, üretilen elektriğin %60’ı doğalgazdan sağlandığı için elektrik üretimini de etkiledi. Yeterince elektrik üretilemediği için Türkiye karanlığa gömüldü. (15.12.2013 - Sözcü Gazetesi) Yıllardır doğal gaz depolama tesislerini yapamadık. Hatta her yıl almayı vaat ettiğimiz doğal gazı da depo eksikliği yüzünden almadığımız için boşu boşuna milyarlarca $ ödemeler yaptık.
Yukarıda sıralamaya çalıştığım çevre felaketlerine karşı halkımızın, sizlerin, “STK”ların, tüm yöneticilerimizin ve danışmanlarının, umarım dikkatini çekebilirim ve de gereken önlemleri de zamanında hep birlikte alırız.
Özellikle çevre kirliliği için alınması gereken önlemler ne kadar gecikirse, olası çözümlerin de o kadar zorlaştığı sonucunu, bilgilerinize sunmak isterim. Aksi halde dünyamızı ve O’nun en güzel ülkesinin doğal yaşam olanaklarını göz göre göre kaybedeceğiz.
Mehmet Ali Körpınar - 16.12.2013, Pazartesi
16.12.2013