Kuzey Kutbu Eriyor!
Hepimiz için hayati önem taşıyan “Kuzey Kutbu”ndaki buzullar yok oluyor. Hem de hızla! Son 30 yılda, “Kuzey Kutbu”ndaki buzulların %75’ini kaybettik.
Buzullar, “Kuzey Buz Denizi”nde 800.000 yıldan fazladır varlar. Erimelerinin başlıca nedeni, bizim kirli fosil yakıt petrolü tüketmemiz. İnsanlık tarihinde ilk kez “Kuzey Buz Denizi”, yakın gelecekte tamamen buzulsuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu, sadece bölgede yaşayan insanlar, kutup ayıları, boynuzlu balinalar, deniz aygırları ve diğer canlılar için değil, hepimiz için yıkıcı sonuçlar doğurur. Dünyanın kutbundaki buzullar, güneş ışınlarının çoğunu uzaya geri yansıtıyor ve böylece gezegenimizin serin kalmasını; tarım yapabilmek için gerekli olan iklimsel şartların sabit kalmasını sağlıyor. Buzulları korumak demek, aynı zamanda kendimizi korumak demek.
Petrol Aramaları
Yeni bir “petrole hücum” dönemi başlıyor. “Shell”, “BP”, “Exxon”, “Gazprom” ve diğerleri, sadece üç yıl yetecek bir petrol rezervi için “Kuzey Kutbu”nda felakete yol açacak bir petrol sızıntısı tehlikesini göze alıyor.
Buzulların erimesinin baş sorumlusu kirli enerji şirketleri, şimdi de eriyen buzullardan kazanç sağlamaya çalışıyor. 90 milyar varillik petrol elde etmek için yeni bir petrol bölgesi oluşturmak istiyorlar. Bu, onlar için büyük para ama aslında dünyanın sadece 3 yıllık petrol ihtiyacını karşılıyor. Gizli devlet belgelerinde, bu bölgede ortaya çıkabilecek bir petrol sızıntısıyla baş etmenin “neredeyse imkansız” olduğu ve hassas “Kuzey Kutup Çevresi”ni yok edebileceği yazıyor. Petrol şirketleri, “Kuzey Kutbu”nda petrol kuyusu kazmak için yollarına çıkan buzdağlarını yerinden oynatmak ve dev hortumlar kullanarak buzulları sıcak suyla eritmek zorundalar. Bunu yapmalarına izin verirsek, felakatle sonuçlanacak bir petrol sızıntısının olması an meselesi olur... “Exxon Valdez” ve “Deepwater Horizon” felaketlerinin yol açtığı büyük hasarı hepimiz gördük. Aynı şeylerin “Kuzey Kutbu”nda yaşanmasına seyirci kalamayız.
“Kuzey Buz Denizi”ni petrol aramalarına ve sürdürülebilir olmayan balıkçılığa karşı korumalıyız.
Endüstriyel Balıkçılık
Devasa endüstriyel balıkçılık tekneleri, “Kuzey Kutup” sularını taramaya başladı bile.
Yerel halk, binlerce yıldır bölgede sürdürülebilir şekilde balık avlıyor. Ancak dev balıkçılık şirketlerinin “Kuzey Kutbu”nu sömürmelerine izin verirsek yerel balıkçılığı da tehdit altında bırakmış oluruz.
Savaş
“Kuzey Kutup Ulusları”, bölgede olası çatışmalara karşı hazırlık yapıyor.
“Wikileaks Belgeleri”nde görüldüğü üzere, “ABD” “Kuzey Kutbu’nda artan askeri tehlike”den bahsediyor. Rusya ise gelecekte “silahlı müdahale” olacağını öngörüyor.
“Kuzey Kutbu”nda gelecekte bir savaş çıkması bekleniyor. “Kuzey Kutbu” çevresindeki ülkeler, şimdiden denizaltı, savaş uçakları ve nükleerle çalışan buzkıranlar satın alıyor, bölge üzerindeki hak iddialarını silah gücüyle destekliyorlar. Hem Rusya, hem de Norveç, ulusal çıkarlarını korumak için “Kuzey Kutbu Askeri Birlikleri” oluşturdu. Artan askeri faaliyetlerin yanı sıra altı ülke, sahipsiz “Kuzey Kutbu” alanlarını kendi ülke sınırları içine katarak hak iddia etmeye çalışıyor. Bu bölgeler, şu anda hepimize ait. Böyle kalmasını sağlayalım. Dünyadaki tüm canlılar adına burada kurtarılmış bir bölge ilan edelim.
“Kuzey Kutbu”nu korumaya çalışan tek bir devlet veya ordu yok. Sadece parçalamak ve sömürmek isteyen ülkeler ve şirketler var.
Biz bu gezegende, yedi milyar kişiyiz. Her birimiz “Kuzey Kutbu”nun içinde bulunduğu kötü durumdan etkileniyoruz. “Kuzey Kutbu”, güneş ışınlarını yansıtan buzulları sayesinde iklimimizi koruyor; tarım yapabilmemizi ve böylece karnımızın doymasını sağlıyor.
Ne yazık ki bu bölge, küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölge. Diğer yerlere oranla iki kat daha fazla ısınmaya maruz kalıyor. Bölge, aynı zamanda petrol şirketleri için de ön saflarda yer alıyor. Aynı şirketler, kirli yakıtlarıyla buzulların erimeye başlamasına da neden olmuşlardı.
“Kuzey Kutbu”ndaki yeni petrol hücumunu durdurabilirsek, enerji kaynaklarımızda köklü bir değişim için gereken şartları yaratabilir, temiz enerji devrimini hızlandırabilir ve çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakabiliriz.
Dünyanın en güçlü ülkeleri ve şirketleriyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz.
Ama birlikte hareket edersek, hiçbir ülkenin askeri gücünün veya hiçbir şirketin bütçesinin elde edemeyeceği bir güce sahip oluruz. Hepimiz, bu gezegeni çocuklarımıza miras bırakmak istiyoruz. Böylesine önemli bir ortak amacımız varken hiçbir sınır bizi ayıramaz. Birlikte olursak en büyük güç biz oluruz.
İşte bu nedenle, milyonlarcasıyla beraber senin adını da “Kuzey Kutbu”na taşıyoruz. Dünya gençliği tarafından tasarlanmış olan “Gelecek için Bir Bayrak”la beraber...
Böylece “Kuzey Kutbu”na sahip çıktığımızı göstermiş olacağız. Çünkü yeşil, sağlıklı ve barış dolu bir dünya hayalimiz, “Kuzey Kutbu”nun yok olmamasına bağlı...
Bu bayrak sadece bir sembol... Sesinizi her yere taşıyacağız. Dünyanın siyasi liderlerine tek tek ulaşacak ve onlara “Kuzey Kutbu” konusundaki tavırlarını soracağız. Hareketimiz büyüdükçe “Birleşmiş Milletler”e başvuracak ve “Kuzey Kutbu”nu korumak için küresel bir anlaşma yapılmasını talep edeceğiz.
Otuz yıl önce “Antarktika”yı korumak için bir kampanya başlatmıştık. Başaracağımıza kimse inanmamıştı. Ama başardık ve “Güney Kutbu”nda bir dünya parkı yarattık.
Şimdi “Kuzey Kutbu”, hepimizi yardıma çağrıyor.
http://savethearctic.org sitesinden alınmıştır.
11.08.2013