27.11.2011 / Zülfü Livaneli - Horozların Ulvi Düşünceleri
Cuma günü, İhsan Sabri Çağlayangil’e ait bir belgeyi yayınlamam üzerine posta kutum doldu taştı. Yurttaşı olmakla gurur duyduğum aklı başında insanların mesajları yanında, aynı havayı soluyor olmaktan utandığım bir sürü horozdan da mesaj aldım.
Burada kullandığım horoz benzetmesinin ne kümesle, ne erken ötmekle, ne ibikle ilgisi var. Sadece küçük bir alanda birbiri aleyhine kışkırtılarak dövüştürülen, birbirinin gözünü çıkaran, kan revan içinde bırakan, sonunda birisinin ölü, ötekinin ölümcül hale geldiği horoz dövüşlerindeki zavallı hayvanlardan söz etmek istedim.
O dar meydancıktaki hayvanların ne kendileri üzerine oynanan bahislerden, ne dönen paralardan, ne gözü doymaz sahibinin taktiklerinden haberi vardır. Gözü sadece karşısında, kendisiyle aynı kaderi paylaşan zavallı rakibini görür. Onu öldürmek, yok etmek ihtirasıyla atılır ortaya. Çünkü “Beni kim dövüştürüyor?” sorusunu soracak akıldan, idrakten yoksundur.
Hadi o horoz, peki insanoğlunda horoz kadar akıl olmamasına ne diyelim.
İki gündür yağan mesajlardan bazıları diyor ki: “Mustafa Kemal vampirdir. Hitler, Saddam ve Kaddafi’den daha kan içicidir. Nasıl olur da onu savunursun. Hesap zamanı geldi. Bu devleti yıkacağız.”
Öteki horozlar ise tam tersi görüşte: “Sen nasıl olur da Seyit Rıza gibi bir caniyi acınacak hale sokarsın. Kürtleri siz kışkırttınız, hepsini yok edeceğiz.”
Bunlar da benim Kemal’den fazla Kemalciler dediğim kesim.
Yayınladığım ise tarihi bir vesika. Ona kimsenin baktığı yok, herkes öküz altında buzağı aramakla meşgul.
Bakın horoz kardeşler. Anladım ki sizi iyice kan tutmuş, laf söz dinleyecek haliniz yok. Ama son bir kez size bazı gerçekleri hatırlatmak istiyorum.
………………………………………………
Gazete Vatan - 27.11.2011, Pazar
27.11.2011