26.07.2014 / Barbaros Şansal - Ahlaklı Şeytan Keçi
………………………………………
Keçileri kaçırmamak için, ağzı kurşun kaplıymışcasına içiverdi çayını. Yerinden kalktığında duymak bile istemediği televizyondaki ses azalarak arkasında kalmıştı.
“Bilecik Üniversitesi Söğüt Meslek Yüksek Okulu” öğretim görevlisi Rahmi Akbaş’ın makalesindeki ifadeler herkesi şaşırttı. “Bizim keçiler bu kırılmayı yapan kuvvetlerdir. Yunan ordusu Ankara’ya doğru yaklaştıkça tren hattından uzaklaşmış ve iaşe sorunu başlamıştır. Yiyecek yok, hatta ekmek bile kalmamıştır. Türk ordusunun Eskişehir’den çekilirken Bilecik, Eskişehir ve Kütahya bölge halkının askerimizi doyurmak için cepheye getirdiği keçileri ve davarları geri çekilme esnasında bırakmak zorunda kalmışlar, yiyeceği kalmayan Yunan askerleri de bunları bir güzel yemiştir.
Aylardan Ağustos, hava sıcak, eloğluna bu besili keçilerimiz dokunmuş ve ishal yapmıştır. Yunan ordusu ishalden kırılıyor...”
Sunucunun sesi gittikçe arkasında kaldıkça, yarım bıraktığı ütü tezgahının önündeki camdan gelen sesler çoğalıyordu. Aklında Karadeniz’li kızlar merdiven çıkmasın diyen bir başka müdürün haberi canlanıyordu. Döndü ütüsüne dünyadan kopmak istercesine. Manşetler, klapalar, robalar yeniden şekillendi elinde. Hemen camın önündeki iki işçi, Marmaris’de keçisine tecavüz edilen kadını konuşuyordu. Artık gözbebekli keçinin neden şeytan gibi tasvir edildiğini daha iyi anlıyordu!
Aydınlık Gazetesi - 26.07.2014, Cumartesi
26.07.2014