04.07.2018 / Işık Taban - Şehirlerin Çöpleri
Mülki sınırları içinde yol yapmak, su getirmek, atık su toplamak, çöp toplamak, şehirlerin bugününü ve yarınını planlamak belediyelerin görevidir.
Planlama konusu, imar rantını da içine alan geniş ve getirisi namütenahi olan bir mevzu olduğu için “Merkezi Hükümet” son sözü “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı”na bırakarak kontrolü elinde tutuyor olsa da; 5216 ve 6360 sayılı yasalara göre yol, su, atık su ve çöp toplama görevleri tartışmasız belediyelerin yetki ve görev tanımları içindedir.
Büyükşehir yapılanması kapsamındaki belediyelerde; ilçelerin büyükşehirle bağlantısını sağlayan yollar ile paylaşım protokolünde büyükşehir belediyelerine bırakılan yollar, içme suyu getirme, dağıtma ve atık su toplama görevleri ile ilçe belediyelerinin kaynağından toplayıp katık atık depolama ünitelerine getirdikleri atıkları ayrıştırma, bertaraf etme görevleri büyükşehir yetki görev tanımları içine alınmıştır.
Büyükşehir belediyeleri de, tahsil ettikleri su bedellerine eklenen “Çevre Temizlik Vergileri”ni paylaşarak ilçe belediyelerinin kaynağından topladıkları katı atıkların toplama maliyetlerine katkıda bulunmaktadırlar.
Yani mevcut “Büyükşehir Yasası” metninde en azından bu konuda bir eksik, kusur görünmüyor.
Ancak ilçe belediyeleri 2005 yılında değiştirilen “5393 Sayılı Yeni Belediye Kanunu”nda tanımlı yetkilerin kullanım biçimlerini öyle çok beğendiler ki bütün görevlerini uyanık tüccar mantığı ile yerine getirmek, sadece para kazanılan ve kazandırılan işleri yapmak istiyorlar.
Oysa yasa belediyeleri “Belde sakinlerinin mahalli ve müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan kamu tüzel kişisi” olarak tanımlıyor.
Mahalli ve müşterek nitelikli ihtiyaç tanımlarının içinde para getirenleri yapmak, getirmeyenleri yapmamak keyfiyeti yoktur.
Geçen hafta yerel basında ve “Fethiye Belediyesi”nin sosyal medya paylaşımlarında Fethiye’deki bir kısım koylarda birikmiş çöp yığınları ile ilgili bir “Zaruri Açıklama” vardı.
Yarımada üzerindeki koyların, “Orman Bakanlığı” ile “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” tarafından ihale yolu ile özel sektöre kiralandığı biliniyor zaten.
Bu koylardaki işletmeler belediye sınırları içinde işletmecilik yaptıklarına göre “Fethiye Belediyesi” tarafından işletme ruhsatı verilen yerlerdir.
Şayet işletmeler umumun sağlığını tehdit edecek şekilde tasarrufları altındaki alanlar kapsamında bu çöp yığınlarına neden oluyorlarsa ya da belirlenen saatlerin dışında çöpler gelişigüzel bırakılıyorsa işletme ruhsatlarını iptal edin, ceza uygulayın.
İşletmeler çöplerini topluyor ve işletme dışına çıkarıyor ancak alınmıyorsa “Fethiye Belediyesi” bu görüntü kirliliği ile Fethiyeliyi cezalandırıyor demektir.
Belediye yetkilileri para kazanmaya ve kazandırmaya bu kadar heveslilerse “Orman Bakanlığı” ile “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” ihalelerine belediye şirketleri aracılığı ile girebilirlerdi ya da 26. dönem iktidar milletvekilimiz değerli vakitlerinden bir kısmını ayırıp “Fethiye Belediyesi”nin tahsis almasını sağlayabilirdi.
Bunları yapan belediyeler de var.
Ancak hemşehrisini “parasını alan çöpünden de sorumludur” diyerek cezalandıran henüz yoktu, artık var.
https://gazetefethiye.com sitesinden alınmıştır. - 04.07.2018, Çarşamba
05.07.2018
