26.07.2021 / Çüğdem Toker - Atatürk Orman Çiftliği’ni Yakan “Meczup” Kim?
“Atatürk Orman Çiftliği” (AOÇ) dün bir yangınla sarsıldı. Karadan ve havadan müdahaleyle kontrol altına alındı ama yazık ki beş hektarlık bir ormanlık alan tahrip oldu. “Ankara Büyükşehir Belediyesi” Başkanı Mansur Yavaş yangın alanındaydı. Arazinin etrafının bariyerlerle kapalı olduğunu, ekiplerin bariyerleri söküp içeri gireceğini söyledi. Yangını “meczup bir kişi”nin çıkardığı bilgisi aldığını paylaştı.
“Meczup”un kimliği, bu yazıyı kaleme alırken belli değildi. Gözaltına alındığını öğrendik. Yavaş gün içinde “Cumhuriyetimizin fikri ve coğrafi miraslarını sonuna kadar koruyacağımızı hatırlatırım” mesajı yayımladı.
Miras İhlal Edildi
“Cumhuriyet”in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, “AOÇ”yi halka miras olarak bıraktı, “Hazine”ye “şartlı” bağışladı. Çorak bir bozkırı vahaya dönüştürme hayalinin gerçekleştiği “AOÇ”de tarımsal endüstrinin temelleri atılmıştı.
Ne var ki yıllar içinde Atatürk’ün şartlı bağışına aykırı nitelikteki kararlarla tahsis ve kuruluş amaçlarından tamamen uzaklaştırıldı. Siyasi ve ticari çıkarlar uğruna parçalanıp, koparılıp küçültüldü.
Örneğin resmi adı “Külliye” olan “Cumhurbaşkanlığı Sarayı”, “AOÇ” alanına kuruldu. Ardından “Ankapark” inşa edildi. Derken, Atatürk mirasının 37 dönümü de büyükelçilik binası yapılsın diye “TOKİ” tarafından ABD’ye satıldı. Evet satıldı. Tüm bu satış ve tahsislere başta “Mimarlar Odası” olmak üzere sayısız dava açıldı.
“Mimarlar Odası Ankara Şubesi” Başkanı Tezcan Karakuş Candan, dün yangın üzerine yayımladığı mesajda “ekolojik bütünlüğün parçalandığını, yangına müdahale edilecek orman yoluna geçilemediğini” belirtip şöyle diyordu:
“Sonra da yolu Ankaralıların konforu için yapılıyor deniliyor… Söz konusu ‘Atatürk Orman Çiftliği’ ise konfor lafı güzaftır…”
“Meczup” Meczup mudur?
“AOÇ” yangınıyla ilgili bir soruşturma başlatılırsa, aydınlanması gereken ilk konu şu olmalı: “AOÇ”yi yakan kişi gerçekten bir “meczup” mudur? Bu sorunun yanıtı sanılandan önemli. Ülkede suçlar tarihine bakıldığında ceza almamak üzerine kurgulanmış ve arkasında başka çıkar odaklarının bulunduğu birçok “meczup” işi suç olduğu hatırlanacaktır.
Siyasal iktidarlar ve yerel yönetimlerin “ortak çalışması”yla (!) yıllar içinde eriye eriye yarısı götürülen “AOÇ”ye yapılan kötülükler bir gün son bulur mu dersiniz?
……………………………
Sözcü Gazetesi - 26.07.2021, Pazartesi
26.07.2021