27.02.2016 - Ahmet Özgür Türen - Vahdettin, Atsız ve Atatürk
Vahdettin’in hain olup olmadığı çokça tartışılır. Vahdettin hain değildir diyenlerin başında Hüseyin Nihal Atsız gelir. Öyle ki, Atsız’ın bu konuda yazdıkları Kadir Mısıroğlu ve O’nun çizgisindeki diğer tarihçiler için bir numaralı kaynak olmuştur. Atsız’ın “Türk Ülküsü” adlı kitabında dillendirmiş olduğu iddialar, Vahdettin’i aklar seviyededir ve hatta vatan kahramanı yapacak niteliktedir.
“Türkiye Cumhuriyeti”nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuda görüşleri ise açık ve nettir: Vahdettin haindir. “Nutuk”ta Vahdettin için çok ağır ifadeler kullanmıştır.
…………………………………………………
Bu kadar da olsa iyi. Gelelim Atsız’ın bomba iddiasına...
Vahdettin, Mustafa Kemal Paşa’ya teşkilat kurması için 40.000 altın vermiş. Bu paranın önemli bir kısmını da, eskiden beri beslediği değerli yarış atlarını satmak suretiyle elde etmiş. Ne belgesi var, ne tanığı, ne de kanıtı... Pes doğrusu.
…………………………………………………
40.000 Altın ve Yarış Atları İddiası
Atsız, öncesinde de bu kurguya altyapı hazırlamak için Vahdettin’in iyi bir binici olduğundan bahsediyor. Ancak Vahdettin üzerine çalışmalar yapmış ve bütün kaynakları taramış olan Turgut Özakman, böyle bir bilgiye rastlamadığını kesin bir dille ifade eder. Yine Turgut Özakman, Vahdettin’in güvercinlere olan merakının kaynaklarda geçtiğini, buna rağmen yarış atlarına ilgisine yönelik tek bir kaynak olmadığını belirtir.
40.000 altın: 7,2 gr. x 40.000 = 288.000 gr. = 288 kg.
Vahdettin bu ağırlıktaki bir altını Mustafa Kemal’e bizzat nasıl verdi? Atatürk, gizli görüşmenin yapıldığı o odadan bu altınları koltuğunun altına koyup nasıl ayrıldı? Eğer bu parayı saray verdiyse, bu ağırlıktaki altını, Yıldız Sarayı’ndan Şişli’ye kadar işgal kuvvetlerine görünmeden nasıl taşıdılar? Bu altınların önce Samsun’a, sonra Ankara’ya kadar taşındığını varsayarsak, bu yolculuk sırasında pay sahibi olan kimselerin, tarihimizde neden tanıklığı söz konusu değil?
Ancak Atsız’ın ortaya attığı bu iddialar, ne yazık ki Vahdettinciler tarafından gözü kapalı doğru kabul edilir. Kadir Mısıroğlu, bu konuda bahsi yükseltmiş ve söz konusu altınların miktarını dörtyüz bin altına çıkarmıştır.
…………………………………………………
Aydınlık Gazetesi - 27.02.2016, Cumartesi
27.02.2016