03.03.2019 / Mehmet Yuva - Samandağ Miami Olacak Konya’ya Deniz Getireceğiz
Suriye ile 1998’de imzalanan “Adana Güvenlik Anlaşması”nı Putin’in hatırlatması üzerine anımsayan başta devlet erkanı, basın ve kamuoyu “Ramsar Anlaşması”nı bilir mi dersiniz? Anlaşma, ismini sözleşmenin imzalandığı İran’ın Ramsar şehrinden alır. “Ramsar Sözleşmesi”, “3895 sayılı kanunla” “TBMM”de onaylanarak, 17 Mayıs 1994 tarihinde “Resmi Gazete”de yayımlanmış. Bu sözleşmenin hükümlerine dayanılarak 30 Ocak 2002 tarihinde “Ulusal Sulak Alanları Koruma Yönetmeliği” yayımlanmış.
2005’te “Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme” (Ramsar Sözleşmesi)’nin uygulanmasına yönelik, “uluslararası öneme sahip olsun veya olmasın tüm sulak alanların korunması, geliştirilmesi ve bu konuda görevli kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon esaslarını belirlemektir” denilerek sözleşme daha etkin hale getirilmiş. Türkiye çevre ve su kaynaklarını korumayı bırakın son 50 senede 36 gölü kurutmuş. Listenin başında Hatay’ın nadide “Amik Gölü” var.
Kuruyan Göller
Konya’da “Beyşehir Gölü”nün suları çekiliyor. “Tuz Gölü” hızla kuruyor. Afyonkarahisar’ın “İscehisar Gölü” mermer atıkları nedeniyle büyük risk altında bulunuyor. Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan “Milli Park” statüsündeki “Konya Beyşehir Gölü”, canlı çeşitliliğinin azalmasının ardından su sorunu ile de karşı karşıya. Ayrıca gölde İsrail ve Çin’den getirilen sazanlar ve evsel atıklar sebebiyle balık çeşitliliği azaldı. Daha önce 12 metre derinliğinde su bulunan Konya’daki “Meke Gölü”, yıllardır süren kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama sonucu yeraltı su seviyesinin sürekli düşmesi nedeniyle kurudu.
“Sabah” gazetesinde yazan Yavuz Donat 11 Mart 2004’te “Konya’ya ‘Deniz’ Gelecek” başlığı altında bir yazı kaleme almıştı. “Büyükşehir Belediyesi” Başkanı Mustafa Özkafa’nın vaatlerini aktarmış; “Konya’ya deniz getireceğim’ diye güldü. 110 bin metrekarelik bir park yapmış: Kozağaç Parkı. Bu parkın içinde ‘6 bin metrekarelik’ gölet var. Gölette, kayıklar yüzüyor. Başkan ‘Şimdi, yeni fuar alanı içine 750 bin metrekarelik bir park yapacağız... İçinde 60 bin metrekarelik gölet olacak... Gölette de ufak bir vapur. Vapur, gölette yüzmeye başlayınca... Mustafa Özkafa, Konyalılar’a dönecek, ‘Aha hemşehrilerim, Konya’ya denizi de getirdik’ diyecek.”
Erbakan Hikayesi
Yavuz Donat “Ak Parti” Konya adayı Tahir Akyürek’in vaatlerini de aktarmıştı; “Öyle bir projem var ki, Göksu denize akıyor. Göksu taşıyor, Silifke’yi sel basıyor. 500 trilyonluk mavi tünel projesiyle, Göksu’nun suyu Konya Ovası’na akıtılır. Konya’nın ekolojik dengesi değişir. Yılda bir milyar dolar katma değer artışı sağlanır. Konya’ya deniz getirme projesi. Evet... Aynen öyle” diye yazmıştı.
Necmettin Erbakan’a atfen söylenmiş bir iddia var. Merhum Erbakan’ın seçim çalışmaları için geldiği Konya’da vaatlerini sıralarken, “Seçilirsek Konya’ya deniz getireceğiz” dediği iddia edilir. Konya’ya deniz, suni göletler belki getirebilirsiniz. Konya Mevlana şehridir. Mevlana Kuran ehlidir. Konya’yı yönetenler muhafazakar ve milliyetçi geçinir. Mevlana ve Kuran ehli olamayan ve Konya’nın göllerini kurutan yöneticilere “Mülk Suresi 30’uncu ayeti”ni hatırlatayım; “Bir sabah sularınız yerin dibine batsa, kim size bir akarsu getirebilir?” Suları yerin dibine batırdınız, kuruttunuz, kirlettiniz, tuzunu tükettiniz Konyalı tuzlu denizinizi ne yapsın? Denizinizi istemiyoruz; göllerimize dokunmayın, başka ihsan istemeyiz.
…………………………………
Aydınlık Gazetesi - 03.03.2019, Pazar
03.03.2019